Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sen ne Güzel Acı , Ne güzel aşk'sın
Aşk bir kere geldi mi Yakar kavurur küle döndürür adamı ,ama başka türlü bir yangındır. o yanmayı sever kavruldukça daha çok yanmak istersiniz, o günleri düşünüyorum da ayaklarım yerden kesilmişti sürekli başım dönüyor Dünyayı Çok farklı görüyordum sanki Dünyanın Rengi değişmiş her şey başka türlü parlıyordu ..yalnızken bile durup durur gülmek
eski çocukluk fotoğraflarıma baktım da eskiden her şey ne kadar samimiymiş. fotoğrafların rengi, doğallığı, insanların samimiliği, o kadar güzelmiş ki. şimdi binlerce fotoğraf çekiniyoruz, bir sürü efekt, filtre yapıp fotoğraflarımızı bozuyoruz. samimilik denen hiçbir şey yok.
Reklam
"Aşk bir kere geldi mi, yakar kavurur, küle döndürür adamı ama başka türlü bir yangındır o. Yanmayı sever, kavruldukça daha çok yanmak istersiniz. O günleri düşünüyorum da, ayaklarım yerden kesilmişti. Sürekli başım dönüyor, dünyayı çok farklı görüyordum. Sanki dünyanın rengi değişmiş, her şey başka türlü parlıyordu. Yalnızken bile durup
Sayfa 103
Kalbimi bırakıyorum..
Aşk bir kere geldi mi, yakar kavurur, küle döndürür adamı ama başka türlü bir yangındır o. Yanmayı sever, kavruldukça daha çok yanmak istersiniz. O günleri düşünüyorum da, ayaklarım yerden kesilmişti. Sürekli başım dönüyor, dünyayı çok farklı görüyordum. Sanki dünyanın rengi değişmiş, her şey başka türlü parlıyordu. Yalnızken bile durup durup
Ah bu şiirler...
Önce ellerini gördüm; nasıl aydınlıktı öyle Yıllardan bir yıl, vakitlerden bir akşam Kovdu çevremden bütün kötülükleri Önce ellerin Önce ellerini gördüm, tuttum, bırakmam Bilmezdim eskiden ben bu şafakları Öğrendim nasıl da güzelmiş yeryüzü
Bayramını kutlamak için mahallede yaşlı bir teyzenin evine gittim. Evine yeni bir oda yapılmış ve içerisine mutfak dolabı yapılmış. Bana; Oğlum bu mutfak dolabı dedikleri şey ne kadar güzelmiş içine herşeyini koyabilir ve istediğini kolaylıkla alabiliyorsun, eskiden böyle bir şey yoktu ve bir yemek yaparken her biri farklı bir yerden bulmaya çalışırdım, dedi. (Mutlu ve seviniyor.) Teyzeme sordum dedim ki; Günümüzde kadınlar yeni evleneceği kişiye maaş, ev, araba var mı? diye soruyorlar, bunlar ev hanımı mı? (Gülüyor...bende güldüm.)
Reklam
Her şey eskiden güzelmiş
- (...) Ne güzel türküler yakarmış eskiler! Her türkü tek başına bir tarih sanki.
Sayfa 187 - Ötüken Yayınları - 66.Basım
Soğuk Deniz
İyi perşembeler, bugün de #99236053 Ocak ayı öykü etkinliği kapsamında ismini vermek istemeyen genç bir okuyucunun öyküsünü paylaşacağım. Geçen aylarda da bir kere paylaşmıştım kendisinin öyküsünü. Şimdiden iyi okumalar. ----- Her zamanki gibi sabah uyanıp telefona bakınca bir an dikkatimi çeken bir şey oldu. Bugün
Büyüklenmeci Olmayan Bir Özgüvenin Sahibi Olarak Said Nursi.. “Bir kaç defa ziyaretine gittik. Fakat hiç konuşmuyordu. Yatağı bir tahta ranzada idi. Duvara asılı bir torbada Kuran-ıKerim vardı. Başka bir kitap görünmüyordu. İlk gidişte bize çay yaptı ve verdi. Amma, kederli duruyor ve konuşmuyordu.“Nasıl yapalım da konuşturalım, bir mesele
SEVGİNİN AY IŞIĞI Çok eskiden yeşil bir vadinin içinde bir ırmak kıyısında kurulu bir köy varmış,taa dünyanın öbür ucunda. O zamanlar gündüzleri pek güneşli geçermiş, yağmur yağmadıkça; geceleri hep yıldızlı olurmuş,bulutlar olmadıkça, köy sakinleri tarımla uğraşırlarmış, hayvanlar avlarlarmış, uçsuz bucaksız arazilerinden, sularını kaynağı çok
Reklam
430 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Düşün- Ağla- Yaşa
Ne zamandır önüme çıkıp duran, kendisini bana bu mecrada sanırım her gün hatırlatan bir kitaptı. Popüler kitaplara genel itibariyle bir önyargım olmasına rağmen bu kitaba başlamadan evvel olumsuz bir düşünce beslemiyordum. Hatta nice zamandır felsefe içerikli eserleri okumaya niyetlensem de vaktini kestiremiyordum. Bu kitabın Nietzsche’nin
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
Önce Ellerin Önce ellerini gördüm; nasıl aydınlıktı öyle Yıllardan bir yıl, vakitlerden bir akşam Kovdu çevremden bütün kötülükleri Önce ellerin Önce ellerini gördüm, tuttum, bırakmam Bilmezdim eskiden ben bu şafakları Öğrendim nasıl da güzelmiş yeryüzü Bir mutluluk yayılır avuçlarından Önce ellerin Benim dinlediğim ellerinin türküsü Yağmur mu
Eskiden De Güzelmiş Canım Şehrim okuyunca şehrimi sevesim geldi
Memed: Çok büyük, dedi. Kocaman evleri var. Saray gibi... Hasan Onbaşı güldü: Ya Maraş'ı görseniz siz! dedi. Bir bedesteni var, renk renk ışık. Her şey yüzüne güler. Lal olur kalırsın karşısında. Bir yanda kutnu kumaşçılar, bir yanda saraçlar, bir yanda bakırcılar... Ne demezsin. Bir cennettir Maraş! Maraş bunun gibi yüz tane gelir!
Şimdilerde kimsenin, kimseyi sevmeye yüreği yok.. Gerçek bir sevgiyle sevemiyor hiç kimse.. Oysa ne sevgiler var, sevdiği insan öldüğünde bile o yüzüğü parmağından hiç çıkarmayan, resmini hiç indirmeyen.. Şimdi neden böyle değil peki? Eskiden her şey daha güzelmiş, daha farklıymış...
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Şermin Yaşar denildiği vakit benim için akan sular da zaman da durur. Çocukluk zamanlarına yolculuk yapmak istediğiniz zaman hiç tereddüt yaşamadan raflarda direk Şermin Yaşar ‘ı bulun. Hayata çocukların dünyasından baktığımız zaman doğrularımızı , yanlışlarımızı, fazla tepkilerimizi , düşüşlerimizi, en basit duygularımızı…ve daha fazlasını net bir şekilde görebiliyoruz. Kitap çok eğlenceli idi. Günümüz insanı , köy bakkalı ve köy ahalisi. Okurken kendimi orada hissettim ve buna da ihtiyacım vardı. Ve şu cümleler geçti içimden “eskiden her şey ne kadar doğal ve güzelmiş …” Çocuk diyip geçmeyin sakın! Zihinleri o kadar temiz ki … Nerden , nasıl ne şekilde eyleme geçtiklerini fark bile edemiyorsunuz. Şermin Yaşar’ a sevgiler ile…
Şermin Yaşar
Şermin Yaşar
Dedemin Bakkalı
Dedemin BakkalıŞermin Yaşar · Taze Kitap · 20189,4bin okunma
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.