Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“(...) çok güzel kızlar varmış ve Kant'ı da su gibi okuyorlarmış diye söylentiler çıkarıyorlar, doğru mu acaba? Onları ne yazık ki karşıdan karşıya geçerken ve vapurda bacak bacak üstüne atarken ve piyasa caddelerinde gözlerini ilerde bir noktaya dikmiş yürürken göremiyoruz, nerede saklanıyorlar dersin, bak ben ortadayım, onlarda kim bilir ne
Hani bundan yirmi yıl önce biri sorsa,öğretmen olmak ister miydin,kesinlikle hayır derdim.Hele sınıf öğretmenliği,aklımın ucundan geçmezdi.Yani çok da isteyerek başlamadım bu mesleğe. Yanlış anlaşılmasın beş nesil öğretmen bir aileden geldiğimden saygım sonsuzdu ama hayallerimde başka meslekler vardı. Sonra kader bu ya, aile geleneği sürdü eğitim camiasının bir neferi olduk biz de... Bazen oflanıyorum, bazen ah keşkeler sıralanıyor boğazıma ama sonra düşünüyorum.. Hangi meslekte böylesi koşulsuz bir sevgi ile kucaklanır bir insan? Ufacık bir söz ile bir hayat, başka hangi meslekte değiştirilebilir? Başka hangi meslekte bir elin avcunun içinde titremesi, güvenle gözlerine bakılması,ağzından çıkan her kelamını doğru sayılması hissedilebilir? Öyle saf ve temiz yüreklerle başka nerede karşılaşılabilir? Siz, bilir misiniz çantasındaki tek beslenme elma iken onu gönülden size sunan küçücük ellerin büyüklüğünü? Bilir misiniz ne giymiş olursanız olun, yine çok güzelsiniz denilirken ki dürüstlüğü? Daha iş yerinizin kapısında göründüğünüz anda kollarını açarak size koşan oldu mu? Siz hiç iğrenmeden bir müşterinizin burnunu siler misiniz ya da ağzının kenarlarında kalan yemek artıklarını,eğilip açılan ayakkabı bağcıklarını bağladınız mı hiç,terlemiş diye sırtına peçeteler doldurdunuz mu? Komik geldi değil mi? Bize alışıldık.. Sıradan.. Kim, hangi BÜYÜK ADAMLAR(!),bizim için ne düşünürse düşünsün, ne derse desin,vasıfsız görürse görsün ya da maaşımızla ölçsün.... SİZ HİÇ BİZİM KADAR SEVİLDİNİZ Mİ? (Funda MENEKŞE)
Reklam
İşte o sırada bir tilki çıkıverdi ortaya. “Günaydın” dedi tilki. “Günaydın” dedi küçük prens kibarca. Ama etrafına baktığında kimseyi göremedi. “Buradayım! Elma ağacının altında.” “Sen kimsin? Çok güzel görünüyorsun.” “Ben bir tilkiyim.” “Gel, birlikte oynayalım. Öyle mutsuzum ki” dedi küçük prens. “Seninle oynayamam” dedi tilki, “ ben
Oğuz Atay'dan 40 Alıntı | Söylenti Dergi
kaynak: soylentidergi.com/oguz-atay-tehli... 1- “Bu sözleri unutamam artık; bütün geleceğimi kararttın. Oysa, kitaplardan söz ederken sesin ne kadar farklıydı.” (s.15) 2- “İçimde bir boşluk var; perşembe sabahları, okula gitmek istemediğim sırada duyduğum korkuya benzeyen bir boşluk.” (s.20) 3- “İşte
Pardon/Gökhan Özcan
Pardon, sizi ne zaman karşımda görsem elim kolum birbirine dolanıyor. Sonra saatlerce kendimi çözmeye çalışıyorum. Pardon, ben sizin yazdığınız bütün kitapları okudum ve inanın çok yoruldum. Lütfen kitap yazmaya biraz ara verir misiniz? Pardon, beni hatırlamadınız değil mi? Ben de sizi hatırlamadım! O halde lüzumsuz yere kucaklaşmayalım
İsimsiz.
E-book olarak okumak İsterseniz. drive.google.com/file/d/1upa9t7o... Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
Reklam
-Nasıl olur da bir balo size sıkıcı gelebilir? -Neden balo bana sıkıcı gelmesin? -diye sordu Anna. Kiti, Anna'nın bu soruya nasıl bir yanıt geleceğini bildiğini fark etti. -Çünkü siz her zaman herkesten daha güzelsiniz. Anna'nın yüzü hemen kızarıverdi. Yüzü kızardı ve şöyle dedi : -Birincisi, hiçbir zaman öyle olmadı; ikincisi ise öyle olsa bile ne işime yarar?
Sustu tilki ve uzun bir süre küçük prensi izledi. “Senden rica ediyorum. Lütfen beni evcilleştir!” dedi. “Elbette” dedi küçük prens. “Ama pek fazla vaktim yok. Yeni arkadaşlar edinmem ve birçok şeyi anlayabilmem gerekiyor.” “Sadece evcilleştirdiğin kişiyi anlayabilirsin” dedi tilki. “İnsanlarınsa hiçbir şeyi anlayacak vakitleri yoktur. Her şeyi
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.