Yazar hakkında söylenecek çok şey var ama söylemeyeceğim.
Victor Hugo; 26 Şubat 1802 doğumlu, Fransa'nın romantizm akımının önemli temsilcilerinden politikacı, şair ve yazardır.
E-book olarak okumak İsterseniz.
drive.google.com/file/d/1upa9t7o...
Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
“Ama hep aynı noktaya dönüyorsun. Çocukluğuna. Senin affetmediğin değil, seni hiç affetmeyen çocukluğuna.”
İki kitabın incelemesini bir yapmaya karar verdim. Ne diyebilirim ki çok iyiydi demekten başka gerçekten beklentilerimin çok çok üstüne çıktı. Öncelikle okuduğum 2. Wattpad tabanlı kitap oldu kendisi, arkadaşımın övgüyle bahsetmesi sonucunda
-Pardon bir dakika bakar mısınız ?
-Evet !
-Güzellerde vefa olmaz diyorlar doğru mu ?
-Beyefendi nereden çıktı şimdi bu ?
-Afedersiniz , siz güzelsiniz ya ondan sordum , bilirsiniz diye.
-Siz kafayı güzellikle bozmuşsunuz.
-Aslında tam bozamadım , zaten bu geçen ayın hikayesiydi ama yazamadım.
-Her neyse benim gitmem gerekiyor.
-Elbette
Hani bundan yirmi yıl önce biri sorsa,öğretmen olmak ister miydin,kesinlikle hayır derdim.Hele sınıf öğretmenliği,aklımın ucundan geçmezdi.Yani çok da isteyerek başlamadım bu mesleğe. Yanlış anlaşılmasın beş nesil öğretmen bir aileden geldiğimden saygım sonsuzdu ama hayallerimde başka meslekler vardı.
Sonra kader bu ya, aile geleneği sürdü eğitim camiasının bir neferi olduk biz de... Bazen oflanıyorum, bazen ah keşkeler sıralanıyor boğazıma ama sonra düşünüyorum..
Hangi meslekte böylesi koşulsuz bir sevgi ile kucaklanır bir insan?
Ufacık bir söz ile bir hayat, başka hangi meslekte değiştirilebilir?
Başka hangi meslekte bir elin avcunun içinde titremesi, güvenle gözlerine bakılması,ağzından çıkan her kelamını doğru sayılması hissedilebilir?
Öyle saf ve temiz yüreklerle başka nerede karşılaşılabilir?
Siz, bilir misiniz çantasındaki tek beslenme elma iken onu gönülden size sunan küçücük ellerin büyüklüğünü?
Bilir misiniz ne giymiş olursanız olun, yine çok güzelsiniz denilirken ki dürüstlüğü?
Daha iş yerinizin kapısında göründüğünüz anda kollarını açarak size koşan oldu mu?
Siz hiç iğrenmeden bir müşterinizin burnunu siler misiniz ya da ağzının kenarlarında kalan yemek artıklarını,eğilip açılan ayakkabı bağcıklarını bağladınız mı hiç,terlemiş diye sırtına peçeteler doldurdunuz mu? Komik geldi değil mi? Bize alışıldık.. Sıradan..
Kim, hangi BÜYÜK ADAMLAR(!),bizim için ne düşünürse düşünsün, ne derse desin,vasıfsız görürse görsün ya da maaşımızla ölçsün.... SİZ HİÇ BİZİM KADAR SEVİLDİNİZ Mİ?
(Funda MENEKŞE)
"Bakın ben size yakışıklısınız güzelsiniz diyor muyum? Sizi bütün varlığımla sevdiğim halde. Ama zaten sizi pek çok sevdiğim için iltifat edemiyorum. Ne olur siz de bana öyle iltifatlar etmeyin."
Böylece Küçük Prens tilkiyi kendine alıştırmış. Ve gitme vakti yaklaştığında ‘’Ah’’ demiş tilki… ‘’Ağlayacağım galiba.’’
‘’ Bu senin kabahatin.’’ demiş Küçük Prens. ‘’Ben sana kötülük etmek istememiştim ,ama alıştırmamı sen istedin….’’
‘’ Orası öyle’’ demiş tilki.
‘’Ama ağlayacaksın!’’ demiş Küçük Prens.
‘’Tabi.’’ demiş tilki.
‘’Öyleyse bu sana
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
"Beraber " kelimesindeki (ber) göğüs demek Farsçada. Bir şeyi birisi ile beraber yapmak, göğüs göğüse yapmak demek dolayısıyla . Etimoloji diyor ki; beraber olduğun şeye dikkat et.Her göğüs her göğüse denk değildir zira.
Hangi göğüs,senin göğsüne denktir ...
Ya, yaslanınca, Ya, yaşlanınca anlarsın..
Ne güzel söylemiş şair: ''Birlikte eskimek çok güzel, eksilmedikçe..'' Siz ne güzelsiniz öyle.💕
Sevgisiyle zulmedene değil, sizi Allah'in emaneti bilip bir ömür şifa olana denk gelsin yüreğiniz..🤲🤲
beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum, ben Van Gogh’un resmi değilim, öldükten sonra beni müzeye koyamazsınız, beni tanımalısınız; ki benden bahsedin, çocuklarınıza beni örnek gösterin,, herkes zengin olmak yerine Hikmet olmak istesin, ah bir Hikmetim olsaydı
Önsöz
O ömrü boyunca hep "acele etmiş"tir; bu yüzden de hep "geç kalmış"tır. sf11
**1. Bölüm**
Henüz durum bugünkü gibi açık ve seçik, bir bakıma da belirsiz değildi. sf25
Hayat düşünceleri tutan bir hapishanedir. İnsan, can sıkıcı bir saç demetidir, ben de akılsız bir robotum. sf32
İnsan ölünce çok daha
(…)
İşte o sırada bir tilki çıkıverdi ortaya.“Günaydın” dedi tilki.“Günaydın” dedi küçük prens kibarca. Ama etrafına baktığında kimseyi göremedi.
“Buradayım! Elma ağacının altında.”
“Sen kimsin? Çok güzel görünüyorsun.”