Ben nasıl olsa sarhoş olurum Başımda, gözlerimde, iliklerimde sevda. Ne şarap, ne rakı bu başka Hiçbir şey benzemiyor aşka, Her ne zaman bir şarkı dinlesem, sevdalı Bir hoş olurum...
Sayfa 95 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Ey bir tane sevgilim, ben bugün yaşıyorsam Sanma ki hayat tatlı, insanlar hoş olmuştur, Dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam Etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur... Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam: Seni her andığımda gözlerim yaş olmuştur. Yaşlar ki bir ırmaktır, dertleri sürür gider, Gözyaşları içinde seneler yürür gider. Yok
Sayfa 62
Reklam
elektronik müzikten seksenlerin parçalarına kadar her şey çalınıyor. bir ara, depeche mode’dan “ı want somebody” adlı şarkıyı duyuyoruz. dans etmeye başlıyoruz siyahlı kadınla. omzunda ufak bir dövme var. bir “+” işareti. sol omzunda. gördüğümü fark ediyor. bütün bedeni, bedenime yapışmışken, çenesi omzumda. ayrılıp boynuma değiyor. dudakları
-Öyle Günler Gördüm Ki...- syf. 61-62
Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu, Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp, Hayaller alev alev beynimi yakar oldu. Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu. Her sabah ilk ışiklar gözlerimi oyardı, Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı. Öyle günler gördum ki,
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Hiçbir şey benzemiyor aşka,
Ben nasıl olsa sarhoş olurum Başımda, gözlerimde, iliklerimde sevda. Ne şarap, ne rakı bu başka Hiçbir şey benzemiyor aşka, Her ne zaman bir şarkı dinlesem, sevdalı Bir hoş olurum...
Reklam
Ben nasıl olsa sarhoş olurum Başımda, gözlerimde, iliklerimde sevda. Ne şarap ne rakı, bu başka Hiçbir şey benzemiyor aşka, Her ne zaman bir şarkı dinlesem, sevdalı Bir hoş olurum...
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Yuvadaki Şeytan Neden bütün ya da hemen hemen bütün modern evliliklerin mutsuz olduğu sorusu (sanki sadece modern evlilikler mutsuzmuş ve modern olmayanlar mutluymuş gibi), bütün edebiyatın -ciddiyetle- ve her beş çayı sohbetinin -ciddiyetten uzak bir biçimde- etrafında döndüğü, son moda sorulardan biri. Dünya üzerindeki her soru, toplumun
Ben nasıl olsa sarhoş olurum Başımda, gözlerimde, iliklerimde sevda. Ne şarap, ne rakı bu başka Hiçbir şey benzemiyor aşka, Her ne zaman bir şarkı dinlesem, sevdalı Bir hoş olurum…
Reklam
Bir insana tavsiyeler
''… 1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. … 9. Bazen kendin olmak için kendini unutman ve başka bir şey olman gerekir. Karakter sabit bir şey değil. Ona ayak uydurabilmek için hareket etmelisin. … 19. Şiir oku. Özellikle Emily Dickinson şiirlerini. Seni
Domingo Yayınları
Her ne kadar bugün kültürün gerekli bir parçası adını verdiğimiz bilgi birikimini gereğince edinmiş olsalar da, bilim adamlığı ya da yazarlık yapmayanlara ve yalnızca vakit geçirmek için okuyanlara gelince, bildiğin gibi, onlar kitapların gerçek niteliklerinden zevk almayı bilmezler; bunun, yukarıda söylenenlerin yanı sıra, şimdi dile getireceğim
Ben nasıl olsa sarhoş olurum Başımda, gözlerimde, iliklerimde sevda. Ne şarap, ne rakı bu başka Hiçbir şey benzemiyor aşka, Her ne zaman bir şarkı dinlesem, sevdalı Bir hoş olurum...
SERENAD Yeşil pencerenden bir gül at bana, Işıklarla dolsun kalbimin içi. Geldim işte mevsim gibi kapına Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak, Ben aşkımla bahar getiririm sana, Tozlu yollarından geçtiğim uzak iklimden şarkılar getirdim sana. Şeffaf danlalarla titreyen, ağır Koncanın altında bükülmüş her
İnsan böyle bir atla, şarkı mırıldana mırıldana tek başına gitse ne kadar hoş olurdu. İnsan yalnız olunca neler neler düşünür.. gerçekleşmemiş hayallerini, uçup giden yıllarını, ilk aşk maceralarını... O pek gerilerde kalan yılları, erişilemeyen ve erişilemeyecek olan bir isteği hatırlamak, düşünmek de hoş bir şeydi. Niye böyle olur? Bunu da bilmez insan. Ama zaman zaman bunları düşünmekten, o günleri yeniden ya- şıyor gibi olmaktan hoşlanır.
Sayfa 92 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
661 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.