"Biz başka bir ülkeye sığınmak için gittiğimizde, çadırlarda kamplarda soğukla vatansızlıkla savaşırken birileri 'yeni yılı kutlayacak'... Ne ironi ama eğlenelim dostlar, bugün çocuklar soğuktan, açlıktan kurşunlardan ölmemiş gibi..."
BİR KURMACAYI NELER BİR POP YAPAR
AZ romanını henüz bitirdim. Bu yazarın okuduğum ilk romanı. Hakkında çok yorum yapılmış, ama bir kaç cümle de ben yazmak istedim.
Önce içerik hakkında. Romanın hikayesine konu olan kahramanlar Kürtler. Türkiye’de ve İngiltere’de yaşıyorlar. Dindar ve mafyatik aşiret mensupları. Dindarlıkla mafya olmanın arası
“İnsanlar bir daha asla nesnelerin yerine konmayacak”
Hiciv, ironi diyince aklıma gelen ilk isimlerden biri de Jose Saramago’dur. Saramago çocuksu bir ruha sahip. İstedikçe daha çok isteyen, eleştirdikçe daha çok eleştiren ki bu eleştirenler çoğu zaman yapıcı eleştiriler olmakla beraber bazen vicdansızca eleştirdiğini de düşünmüyor değilim. Tıpkı
Kitabı daha doğrusu yazarı nerede görüp de listeme ekledim bilmiyorum, üç kitabı listemdeydi. Yanlış hatırlamıyorsam bir videoda görmüştüm. İki, üç haftadır bekliyordu sabah aniden çantama atıp da çıktım. Oldukça ince bir kitap 92 sayfa, boş kısımları çıkarttığınızda belki 50, 60 sayfa anca kalıyordur. Ama çok beğendiğimi söyleyebilirim. Şule
Dostoyevski "insandaki vicdan müsveddesinin" tutanağı, hislerin algoritması, sığ kalıpların külçe gibi ağırlığı...
Dostoyevski'nin bu eserinde 4 öykü bulunuyor. Kitaba ismini veren novellamız "Ev Sahibesi" mükemmel bir ironi ürünü.
Öykümüzün içeriğine değinecek olursak; kendine yeni bir oda kiralamak zorunda kalan soylu
Hani bazen uykumuzu aldığımızda uyanma evresine gireriz ya, son anda bizi mest eden harika diye nitelendirdiğimiz bir rüya görmüşüzdür de, bir türlü uyanmak ve gerçek hayata gözlerimizi açmak istemeyiz, o yarı uykulu yarı uyanık halimizle bile rüyamızın sonlanmaması için, ne mümkünse yapmaya çalışırız ya, işte Shakespeare de benim nazarımda uzun
Eser, Shakespeare ait beş perdelik bir tarihi tiyatrodur. Muhteviyatında 1199-1216 yılları arasında, İngiltere tahtında hüküm sürmüş olan, Kral John'un yaşamı ve ölümü arasında gelişen önemli olaylar içermektedir.
Shakespeare eserlerinde tarihi olaylara değinirken, arka planda kalan kişilere de ilgi gösterir. Aynen bu eserinde olduğu gibi. Eser
İlk kitabı okuduktan sonra orijinal dilindeki pdf'sini indirmiştim belki okurum diye. Aslında benim beklediğim Türkçe pdf'sinin çıkmasıydı fakat İngilizce dil yapısı aşırı basit olduğu için buradan devam etmeye karar verdim seriye.
Bana göre serinin ikinci kitabı, ilkine göre az biraz daha iyiydi. Tek tek sıralayacak olursam:
* Yukarıda da
Hiç gitmezsin sanmıştım. Zaten bu hayatta sanmaktan daha büyük bir yanılgı yoktu. Bunu da sen öğretmiştin.
Ama bir süre sonra güçleniyor insan, onu gördüm.
Acılara kuşanıp, insanlara o şekilde gülümsüyorum.
Hiçbir şey olmamış gibi.
Anılar diyorum ne kadar da acımasızlar böyle.
Gecenin bir yarısı sancıyla seni uykundan alıp karanlığı izlemeye bırakıyor.
“Otur buraya ve bak geceye, bak ki ne kadar karanlıkmış yalnızlık öğren” diyor.
Ne yana dönsem yalnızlık göz kırpıyor şimdi bana. Gitmem diyenlerin kanat sesleri uzaklaşıyor. Ne kadar mutlu ettiyse o kadar mutsuz ediyor aynı kişi. Ah ne saçma bir ironi!
Sonra sen geldin, onlar gibi olmam dedin. Olmadın da.
Hiçbir gidiş yıkamadı beni.
Bak, enkaz altından topluyorum umutlarımı şimdi!
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitap bu kitaptı kesinlikle. Tesadüfen elime geçen bu eseri okuduğum için gerçekten müthiş bir doyuma ulaştığıma inanıyorum. Baskısı yok sanırım. Kütüphanelerden temin edilebilir benim yaptığım gibi. Ancak ne şekilde olursa olsun mutlaka okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum.
Eserle ilgili iki süper inceleme