"Hava bugün çok güzel. İstersen töreni gündoğumunda yapabilieiz. Hemen suyun kenarında. Ya da başka bir güne de ayarlayabiliriz. Farklı bir planlamayla. Sadece düşündüm ki..." Rowan sanki göz temasını koruyamıyormuş gibi bakışlarını benden ayırdı. Ayaklarını huzursuzca kıpırdattı. Burnunu kırıştırdı. Gözlerini tekrar benimkilere çevirdiğinde parlıyorlardı. "Sadece seninle evlenmek istiyorum. Bunu sen insanlar ne ister diye kendini paralamadan yapalım istiyorum. Tek umrumda olan şey biziz."
Sayfa 345Kitabı okudu
Kapıdan çıkıp gidince hemen unutuluyorum. Bir de benimle uğraşacak vakitleri yok. Çünkü uğraşmaya değmiyorum. Ben de darıldım onlara işte. Yolda, onlardan birini görünce, sıkılarak gülümsüyorum. İçimden geçenleri saklamak istiyorum. Onların içinden ne geçtiğini anlayamıyorum; yüzlerinden belli olmaz ki duyguları. Bu nedenle, yüzlerini görmek içime sıkıntı veriyor. Sıkıntıma onlar sebep oldu sanki. Hepsi de sanki hiç bir şey olmamış gibi rahatça yürüyor yolda. Karşıdan karşıya emin adımlarla geçiyorlar. Günlük yaşayışlarını sürdürüyorlar. Galiba yalnız ben yoruldum. Ve bu yorgunluğumu yaşamak zorundayım.
Reklam
Sallana sallana mutfakta dolaştım ve soğuk bir­ şeyler hazırlamasına yardım ettim. Bir şişe ev işi şarap bile açmıştı; bir komşusunun verdiği mürver şarabı. Kapıları kapattık ve ısınmak için havagazmı açık tuttuk. Allahım, ne hoştu. Sanki birbirimizi yeniden tanımaya başlıyorduk. Arada sırada ayağa kalkıyor, kollarımı beline doluyor, ihtirasla
Sayfa 518
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Pek de şaşılacak bir tespit değil herhalde? Kıkırdıyor. Sana veriyorum. Neyi veriyorsun? Kontrolü Nikki. Ne istediğini söyle. Tam olarak ne istediğini söyle. Senin dışında mı? Nerene dokunmamı istersin? Ne hızla? Göğüs uçlarını ısırmamı mı istersin yoksa kulaklannı mı? Dilimi o enfes deliğine daldırmamı mı istersin? Söyle Nikki. Bana ne
Sayfa 164
Onu rahatlatmaya kesin kararlı bir şekilde yanına yaklaşıyorum: Damien ben iyiyim. Az önce yaşadığımız şey neydi bilmiyorum ama kesin olarak bildiğim şey Ü2gün olduğundu. Beni istedin. Beni istemeni istedim. Seni kullandım. Evet. Bağıra bağıra bunu söylemek istiyorum ve bu umurumda bile değil Damien sen sokaktaki adam değilsin. Sen benim...
Sayfa 156
Reklam
Hoşuna gitti mi? Göğsümü avuçluyor, sıkıştırıyor irileştiriyor ve dayanamayacağım kadar hassaslaştırıyor. Alt dudağımı dişliyorum ama yalan söyleyemem kuralları çiğ-neyemem. Hem yalan söylemek isteyen kim? Bu adamın gönüllü kölesiyim ve her dokunuşu sanki bir lütuf. Evet hoşuna gitti. Sana acı olabilir demiştim ama sadece daha fazla zevk «-n
Sayfa 151
Eve girdiğimizde önce şaşkın bir vaziyette odanın ortasında kalakaldım. Evimi daha önce görmüş olması bir yana birlikte yaşadığımız onca şeyden sonra bile böyle hissediyor olmam çok tuhaf. Komik ama erkek arkadaşını ilk defa evine çağıran liseli bir kız gibi mahcubum. Jamie hala spada bu durumda ev tamamen bize kalıyor. Damien da benim
Sayfa 149
Oh evet kesinlikle güzel bir teşekkürü hak ediyor. Üzerimdekileri çıkanp çarşafın üzerine uzanıyorum. Masada yüzümü koyabileceğim bir boşluk var ellerim kollarım sabit yatıyorum gözlerim kapalı bedenim uzun zamandır olmadığı kadar gevşek. Sadece kollanm ve bacaklarım lütfen baldırlanma gerek yok. Elbette. Bir CD çalıyor ve başlıyoruz. Elleri bir
Sayfa 142
"Hava bugün çok güzel. İstersen töreni gündoğumunda yapabiliriz. Hemen suyun kenarında. Ya da başka bir güne de ayarlayabiliriz. Farklı bir planlamayla. Sadece düşündüm ki..." Rowan sanki göz temasını koruyamıyormuş gibi bakışlarını benden ayırdı. Ayaklarını huzursuzca kıpırdattı. Burnunu kırıştırdı. Gözlerini tekrar benimkilere çevirdiğinde parlıyorlardı. "Sadece seninle evlenmek istiyorum. Bunu sen insanlar ne istiyor diye kendini paralamadan yapalım istiyorum. Tek umrumda olan biziz."
Sayfa 345 - RowanKitabı okudu
Reklam
Bir yanım balkonda durmaya devam etmemi meltemin saç-lanmı okşayıp geçmesini ayaklarımın altındaki okyanusun sesini dinlememi söylüyor ama bir tarafım odaya bakmam için beni dürtüyor. İçeri geçip yatağın kenarında duruyorum. Yatak şeffaf duvara karşı belli bir açıda yerleştirilmiş ve tek parça bir perde tavandan aşağı sarkıtılmış içeri giren
Sayfa 104
Sanki bu sözleri bekliyormuş gibi birdenbire, kendine hakim olamayarak öfkeli bir eda ile bağırdı; – Seninle alay edip, yüzüne karşı kahkahalarla gülerek söylerdi! Kibar bir insan, daha çok kibar bir kadın senin kirli ruhunu görerek tiksinti duyar. Saçlarını yaptırmışsın, en iyisinden çamaşır giyiyorsun, elbiselerini terzide diktirmişsin ama
Sayfa 688Kitabı okudu
Tannm yardım et bana... Sesiyle sanki beni uçurumun kenarından itiyor kadifeden zifiri karanlık gökyüzündeki bir yıldi2 ışığı gibi kınlıyorum. İçimden ışık kıvılcımlan geçiyor öyle güçlü öyle yoğun ve yakıcı ki. Artık rahatlamış bir tonla. Oh evet bebeğim işte bu diyerek beni yatıştınyor. Zorlukla nefes aldığımı fark ediyorum ve çığlıklarım
Sayfa 38
Passion başını kaldırarak Mark'ın 12 hatlarını dikkatle inceledi. Ne görüyordu? Mark onun yüz Halesinde açlık ve ihtiras görüyordu. Açlık ve ihtirası başka bir by yumuşatıyordu. Mark bunun ne olduğunu bilmiyordu ama onm boş hayallere kapılmasını da istemiyordu. Mark onun clinin üzerindeki elini sıkarak avucunu bastırdı. Hurada bulunmamın
Sayfa 39
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Resim