İnsan bilir mi ki canına ve ruhuna özel yazdığı mektuplar bir gün okuyucuyla buluşacak? Bilseydi ne değişirdi ki Sabahattin Ali'nin mektuplarında? Daha iyi mi yazardı ya da daha iyi mi olurdu mektuplar? Bence olmazdı. Bu haliyle çok güzel ve özeller. Çünkü iyi ve güzel olması için bir çaba yoktu mektuplarda. Böyle güzel olması gerçekten sevilen kişiye yazılmış olmasındandı. Öyle sıcak öyle içten kelimler kullanılmıştı ki, hiçbiri gereksiz yere değil, sevgi sözcüklerinin hiçbiri boşa değildi. Aliye Hanım'ın mektuplarına yer verilmesini isterdim çünkü Sabahattin Ali öyle istiyor ki Aliye Hanım'dan tez zamanda ve uzun uzun okuyabileceği bir mektup biz de biraz ucundan okumak istiyoruz. Küçük detaylar mutluluk veriyor, ister istemez yüzünüzde tebessüm oluşuyor. Sabahattin Ali, mutluyken, özellikle üzgünken ve sıkıntılı zamanlardan geçerken mutlaka Aliye hanımı da ortak etmiştir. Birbirlerinden uzak olsalar da birbirlerini asla yalnız bırakmamışlar. Yalnız hissettirmemişler. Belki küçük bir mektup ama kızını ve eşini ne kadar önemsendiğini, değer verdiğini hissettiren mektuplar bunlar. Çünkü zor ve kısıtlı zamanlarda bile çabucak da olsa yazılmış ne olursa olsun haber vermek ve almak için yazılmışlar.
Mektuplarda öyle gerçekçi ve içten duygular vardı ki gerçekten özel ve gizli kalması gereken şeyler okuyormuş gibi hissettim. En hoşuma giden kısım mektupların sonu oldu. Bu yüzden her mektup çok değerli ve özel oldu benim için.
Okuduğunuz klasik eserlerden ve diğer tanıdığınız ilişkilerden farklı tutarak okumanızı tavsiye ederim.
Keyifli okumalar.