1k; Kitap Severleri SİZ ÇOK ÖNEMLİSİNİZ.
“ÖNEMLİSİN” DEMENİN GÜCÜ
New York’ta yaşayan bir öğretmen, lise son sınıftaki öğrencilerinin diğer insanlardan farklı olan özelliklerini vurgulayarak onurlandırmaya karar vermişti. Cali-fornia DelMar’dan Helice Bridges tarafından geliştirilmiş süreci kullanarak her bir öğrencisini teker teker tahtaya kaldırdı. İlk önce öğrencilere sınıf ve
Hipofiz hormonlarına yüklenen görevleri burada saymaya başlasak başlı başına bir kitap olur. Burada sadece hormonlardan bir tanesi olan büyüme hormonunun görevlerini anlatacağım, diğerlerini de meraklısı araştırabilir.
Büyüme hormonu büyümeyi, vücutta protein sentezini artırarak sağlar. Aminoasit denilen yapıtaşlarının hücreler tarafından
Op.Dr.Selçuk EskibuçukKitabı okudu
Fevkalâde mahir ve san'atkar bir zatın, hiçbir kimseyi taklid ve hiçbir eserden faydalanmadan gayet muhteşem ve mükemmel bir fabrika kurduğunu ve bu fabrikada binbir çeşit bez ve kumaş dokuyup ilminin genişliğini, san'atının inceliğini, kudretinin müessiriyetini, haşmetinin büyüklüğünü göstermek istediğini farz ediniz. Bu fabrikadan nihayetsiz
Mehmed KırkıncıKitabı okudu
Gökler-yerler-alemler; yani 7 paralel evren ve Evrenimiz yoktu. 100 milyarlarca Galaksi yoktu. Katrilyonlarca yıldızlar yoktu. Karadelikler yoktu. Güneş sistemleri ve bizim "Güneş sistemi"miz yoktu. İnsanlar, cinler, hayvanlar ve bitkiler yoktu. Maddeler-atomlar-elementler yoktu. Protonlar, nötronlar, elektronlar, fotonlar ve çok sayıda
Filibeli'nin sloganı: "Ne taassup, ne kötü taklit."
Sırf bu bile öyle güzel bir ifade ki ben bu adama hayran oluverdim. Ayrıca eskilerde fark ettiğim ve hayran olduğum bir şey daha var o da cesur oluşları. En çok da kendi fikirlerini söylerken çekinmemeleri. Mesela adam dinin bir kaç tanımını bile yapmış. Şimdi kaç kişi kelimeleri tanımlamaya kalkıyor? Hep kaynaklardan olduğu gibi ezber yaparak geçiştiriyoruz. her şeyi ezberliyoruz sınava girdikten sonra artık onunla işimiz bittiğinden geri dönüşüm kutusuna yollayıveriyoruz. Gerekirse yükleriz.
Her neyse din tanımlarından biri şu şekilde: "Din, insanın kendisinden üstün ve muhtaç olduğu bir kudreti anlaması, itiraf etmesidir."
Genel olarak insanların fıtri bir sebeple dine ihtiyaç duyduğunu söyleyen adamımız onun insan için gerekli olduğunu da isbata çalışıyor. Özellikle de din ile ahlakın ayrı şeyler olup olmadığı sorusunu sormasından ahlak ile dini ne kadar ülfet ettirdiğini anlayabiliriz. (bu kelimeyi yani ülfeti demin öğrendiğimden kullanmak istedim)
Beni asıl etkileyen ise dinsizliğin üç sonucunu mükemmel bir şekilde tespit etmiş olması oldu. Bu üç sonuç:
1-) Ahlak fikrinin kaybolması
2-) Toplum ve özgürlük fikrinin kaybolması (eşitlik fikrinin)
3-) Mutluluğun kaybolması
Pozitivizm, ateizm ve materyalizm ile fikir sahasında savaşan bu kişinin mutlaka okunması gerektiğini düşünüyor daha fazla kitaplarını ve hakkında yazılanları okumayı umut ediyorum.
Makale= Filibeli Ahmet Hilmi'nin Din Anlayışı- Ömer Aydın