İlkokulda "Ne Mutlu Türküm Diyene"yi ezberledikten, ortaokulda Orta Asya göç haritasındaki oklara gururlar baktıktan sonra genç aydın, özellikle 1950'den sonra uluslararası dünyada pek fazla yer tutmadığımızı anlamaya başlamış ve bir moral çöküntüsüne uğramıştır. Bu onu bir inanç bunalımına itmiştir. İnançsızlık ilkin tanrıtanımazlıkta köklerini buluyor. Daha sonra her şeye yayılıyor.