Bir yarayı, bir uçurumu ya da bir toplumu derine doğru araştırmak gerekince, ileri doğru gitmek derine inmek ne zamandan beri suç oldu ? Bu bize hep bunu kimi zaman uygar bir yüreklilik işi olduğunu, en azından, basit, yararlı kabul edilen, başarılan bir ödev gibi duygulu bir özene layık bir iş olduğunu düşündük.
Sayfa 278Kitabı okudu
Erdal .. Mamak Askeri Cezaevi'nde idam hükümlüsü bir gencin, Erdal Eren'in son fotoğraflarını çekmiştim yıllar önce. Yarım saat kadar yanında kalıp, koşullar elverdiğince konuşup, yaklaşık 2 'makara' fotoğraflayıp ayrılmıştım oradan. Deklanşöre son defa basıp, parmaklıklar arasından 'sessiz sitemsiz' bakışını dondurduğum o günün gece yarısında
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap gerçekten seri şekilde okunuyor ve olay ise çok muhteşem hele o Gökçen kız, bize Muratla beraber asıl aşkın günümüzdeki aşk denen şeylerle hiç alakası olmadığını anlatıyor, hissettiriyor. Evlenip ilerde kızım filan olursa adını Gökçen koymayı isterim o derece.Yazarın bazı yerlerde kendi düşüncelerini karakterler üzerinden dile getirmesi ise bana göre rahatsız edici oldu, bir puan oradan gitti yani normal okuma listemde bu yazar olmamasına rağmen hoca final dolayısıyla verdiğinden dolayı okudum yani önyargının ne kadar kötü olduğunu anladım. Ve kitaplarını listeme aldım. Kesinlikle okunmalı.
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015,5bin okunma
40 Yaşındasın Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, lemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Biz kadınları hiç sevmedik! Saçlarını sevdik, hele bir de sarışınsa daha çok sevdik Ağızlarını sevdik, hele bir de şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik. Göğüslerini sevdik... Bacaklarını sevdik, hele bir de sütun gibiyse bayıldık. Kalçalarını sevdik... Gerçekten güzel vücutlu ve "çıtırsa" daha çok sevdik... Yolda, arabada,
Reklam
"Ey Yemen Çölü bu nasıl bir açlık ki aldıklarım yetmedi de 'Daha, daha!' diye bağırmaya devam edersin? Bunca sahiplendiğin yetmedi de ne var ne yok bütün yiğitleri mi istersin? Kadınlarımızın, analarımızın, gelinlerimizin, çocuklarımızın, kardeşlerimizin, onca yetimin çığlıkları dizginlemedi mi hâlâ açlığını? Öğütüp yok ettiğin canlara doymadın mı da hâlâ bizi istersin? Asil bedenlerin toprağına karışması sonucu çölünde tek bir filiz yeşermedi de hâlâ istemeye devam mı edersin? Ne zaman bir köşede ismin geçse senin koca bir mezarlık olduğunu söylüyor bütün gönüller. Kimini zehirledin, kimini kuruttun, yakıp gazel ettin, kimini alev topu nefsinle gencecik yaşlarında boğdun. Düşman bile senden çekinir oldu da sen bize mi göz diktin?
319 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
İyisiyle kötüsüyle şuan ki medeniyetimizin temelleri dünya üzerinde bir kaç noktada filizlendi. Büyük nehirlerin kucakladığı topraklar üzerinde boy verdiler. Su, biyolojik olarak bize hayat verdiği gibi kültürlerin var olup gelişmesinde de belirleyici bir rol oynadı. Fırat ve Dicle nehirleri nasıl ki Mezopotamya ve Anadolu'ya can verdiyse Sarı nehir de Çin medeniyetine can oldu. Nil Mısır'a, Amazon Amerikan kıtasındaki medeniyetlere hayat verdi. Her biri, gök kuşağına benzetebileceğimiz uygarlığımızın ana renklerinden birini oluşturdu. Ne var ki şuan dünyada ekonomik ve buna bağlı olarak emperyal gücün sahibi olan "batı medeniyeti" tüm uygarlıkların merkezinde olduğu yanılsamasını bilincimize işlemiş durumda. Literatürümüzde egemen olan yazılı ve sözlü edebiyatın büyük çoğunluğu bu batı kültürü içerisinden gelirken en az batı kadar zengin ve kadim kültürlere sahip coğrafyalardan uzak kalmış, yabancılaşmışız. Her ne kadar iletişim çağında olsak da bu eksikliğimiz devam etmekte. Bizim açımızdan karanlıklarda kalmış bu coğrafyalardan zaman zaman varlıklarını bize hatırlatan edebi eserler ulaşmış... Devamı için: yazarvar.blogspot.com/2015/02/mubarek...
Mübarek Toprak
Mübarek ToprakPearl S. Buck · Beyaz Balina Yayınları · 2002134 okunma
340 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Kitap bize "BOŞNAK" halkının yüzyıllardır süren ve toprakları, değerleri uğruna feda ettikleri insanları , umutları ve hayatları anlatmaktadır. Aslında tarihten 4 yılı anlatıyor ama siz yılların/ataların onlara- gerek hikayelerle diyin gerek genlerle diyin- aktardığı yaşanmışlıkları okuyor ve anlıyorsunuz. Kitabın diğer bölümlerinden
Sevdalinka
SevdalinkaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202012,8bin okunma
Çin'in bir köyünde yaşlı bir adam varmış. Çok fakir... Ama imparator bile onu kıskanırmış. Adamın öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki... İmparator bu beyaz at için ihtiyara önemli bir para teklif etmiş, ama adam atı satmaya yanaşmamış. 'Bu benim için yalnızca bir at değil. Bir dost. İnsan dostunu satar mı?' demiş. Ama bir sabah kalkmış
Reklam
..bize ne olduysa azar azar oldu. arifnihatasya.
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
Resim