Bilekleri kesmek filan hikaye sen hiç umudunu kestin mi köylü kızı Ben kestim Sanki kanaması durmak bilmeyen hayat damarlarından birini kesmişsin gibi Kanaması durmuyor ve her saniye daha çok acıtıyor Daha kötü olan ne biliyor musun köylü kızı ölmüyorsun
Ey acıdan damıtılmış yaşama sevinci; Sen ne güzel, ne büyük, ne değerlisin!
Reklam
güzel bir pazar İstanbul'da, sanki hiç bitmeyecek. sonra bir zamanlar ne çok dinlediğim bir şarkı takılır dilime yakıştırırım kitabımın arka fonuna onu kitabımın bir şarkısı olsun yine "Outlandish, Callin'u" eşliğinde "İçimizdeki Şeytan" "Kimseye ihtiyacım yok. Kimseden korkmuyorum. Senin dışında kimseyi aramıyorum. Sen benim hayatım boyunca ihtiyacım olan tek şeysin."
Namazlar gibi vakti olsa seni özlemenin... Alırız abdestimizi Yalandan yağmurlu İstanbul gecelerinde Özleriz adam gibi... Sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben... Ne zaman bir dert gelse bana, yağmur yağar, Dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım... Ateşim sönerdi.. sonra büyüdüm.. gözlerini gördüm, Yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim... Ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim...
Ben sana ölümün kıyısında yaşama tutunmuş bir hayattan geliyorum. Sonbahar yağmurunda sensiz ıslanacaksam, kahvemin yanında kahvesini yudumlayan sen olmayacaksan, kabustan korkarak uyandığımda sana sarılamayacaksam, beraber hayal kurup birlikte yaşayamayacaksam, beni sevdiğini söylemenin ne anlamı var ki? Madem bunları seninle yapamayacağım, daha fazla varlığına alıştırmadan git. Hiç olmazsa acıların tat versin bana. Nasıl olsa ben sevmekten vazgeçmeyeceğim. Bir gün olur da bunları benimle yaşamak istersen, ölüme terk ettiğin yerdeyim. -Serkan Özel-
"Bu dünyada yaşamak her şeye aldırış eden herkes için çıldırtıcı bir süreç. Burası, dört yaşımdan bu yana benim için hiç de uygun bir yer değil." "Gerçekten mi? Ama sen inanılmaz derecede candan, nazik ve olumlusun." Burun kıvırarak, "Hayır," dedi. "Sadece seninle birlikteyken mutluyum." "O zaman, her şeyden nefret ettiğimizde ne yapmaktayız?" "Hayat sanki neşeli bir şeymiş gibi ya da bir anlam ifade ediyormuş gibi davranmaktan vazgeç. Bu aslında genelde keşmekeş yüklü, zalim ve sıkıcı bir süre. ve bizler de elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Adil değil ve sürekli aşağılıklar, ahmaklar kazanıyor gibi görünüyor. Ama birkaç kişiyi seviyorsun. Tıpkı benim seni sevdiğim gibi Elizabeth. Sen Tanrı'nın bana gönderdiği meleksin." - Anne Lamott / Kanatsız Kuşlar
Reklam
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, yine ben geldim Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne,
Bi’ bakar mısın.? -Bana mı seslendin.? Evet, evet sana seslendim. Dinle sadece… Asla görmeyecek gözlerin benim gibi birini.! Tutmayacak ellerin benim gibi elleri... Duymayacaksın sana aşkla seslendiğim sesi… Gözlerine baktığında, Gözlerinden utanan bir göz bulamayacaksın. Kimse sana benim verdiğim değeri vermeyecek, Üşütüp hasta olursun diye kimse düşünmeyecek, Ellerin üşüdüğünde ellerini ısıtacak biri olmayacak, İşte o zaman sen üzüleceksin… Ne çok şey kaybetmişsin gözünü açta, bir bak.!! O zaman hayattan nefret edeceksin… İçin için ağlayacaksın… Ve diyeceğim son şey şu: Şimdi sen pişman ol.! KAYBETTİN KIYMET VERENİNİ… F. Avcı
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.