Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ya Rabbî! Son Nefeste İmanla Ölmemi Nasip Et
Her mümin, din büyüklerimiz gibi son nefesinde imansız gitmekten korkup çok dua etmeli, Allah’ın rahmetinden de ümidini kesmemelidir... Din büyüklerimizin en çok korktuğu, son nefes olmuştur. Mesela çok büyük bir âlim olan Ahmed ibni Hanbel Rahmetullahi Aleyh hazretleri, tam sekerat halindeyken, birden can havliyle üç defa: “- Olmaz, olmaz,
Zamansız 365. Gün & Kitap Okuyan Peri
Şu hayattan öğrendiğim bir ders varsa o da asla "asla" dememek gerektiğiymiş. Bundan tam bir sene evvel "ben asla şöyle böyle yapmam !" tadında sert cümleler kuran biriydim. Sonra hayat bana kurduğum cümleler kadar sert bir tokat vurdu...ve bu hayatım boyunca yediğim en güzel dayaktı oldu. - 26 MART 2023 / Akşam Saatleri
Reklam
Savaşlarımı tek başıma verdiğim, kendimi yapayalnız hissettiğim ve acı çektiğim zamanlarda tanıdım uzakların yakınlığını ve yakınlarımın bana uzaklığını. İşte o zamanlarda öğrendim, insanın yaslanması gereken kişinin önce kendisi olduğunu. Geriye ne kaldı derseniz, büyük yorgunluklar, affı mümkün olmayan kırgınlıklar ve “keşke hiç tanımasaydım” diye geçmişin tozlu raflarına bıraktığım insanlar kaldı. Şimdilerde geriye dönüp her baktığımda, hiç kimseye muhtaç olmamanın ve tek başıma ayakta durmanın huzurunu yaşıyorum. İnsanları tanımak için, önce onları zamana bırakmak gerekiyormuş. Bu gerçeği de, yeni yeni anlıyorum. Evet, adım çoğu zaman geçimsize, tavırlarım ise çekilmeze çıkıyor. Ama hiç kimse, bu hale nasıl geldiğimi, neden böyle davrandığımı anlamıyor. Herkes son sahneye bakıyor. Ne yaparsın ki hayat böyle. Hayaller ayrı, gerçekler ise ayrı dünyalarda yaşıyor. Adına olgunluk diyor, adına yalnızlık, yaşanmışlık diyor ve her şeye zamanla alışıyor.
Savaşlarımı tek başıma verdiğim, kendimi yapayalnız hissettiğim ve acı çektiğim zamanlarda tanıdım uzakların yakınlığını ve yakınlarımın bana uzaklığını. İşte o zamanlarda öğrendim, insanın yaslanması gereken kişinin önce kendisi olduğunu. Geriye ne kaldı derseniz, büyük yorgunluklar, affı mümkün olmayan kırgınlıklar ve “keşke hiç tanımasaydım” diye geçmişin tozlu raflarına bıraktığım insanlar kaldı. Şimdilerde geriye dönüp her baktığımda, hiç kimseye muhtaç olmamanın ve tek başıma ayakta durmanın huzurunu yaşıyorum. İnsanları tanımak için, önce onları zamana bırakmak gerekiyormuş. Bu gerçeği de, yeni yeni anlıyorum. Evet, adım çoğu zaman geçimsize, tavırlarım ise çekilmeze çıkıyor. Ama hiç kimse, bu hale nasıl geldiğimi, neden böyle davrandığımı anlamıyor. Herkes son sahneye bakıyor. Ne yaparsın ki hayat böyle. Hayaller ayrı, gerçekler ise ayrı dünyalarda yaşıyor. Adına olgunluk diyor, adına yalnızlık, yaşanmışlık diyor ve her şeye zamanla alışıyor.
4 gündür bitmek bilmeyen hastalıkla uğraşıyorum artık adını ne koyduklaru bir salgın ise bilemem. 4 günün yarısı zaten nöbetle geçtiği için dinlenme desen o da yok haydi neyse acile gidip sürünmekten iki beş para etmez doktorun rapor için egosunu çekmektense çalışırım diyorsun( Biz hastayız çalışıyoruz siz de çalışın cevabını alıp sinirden
Gider
Size hiç biri asla gitmicem diye bir söz verdi mi ? Peki sözünü tuttu mu Eminim tutmamıştır Bende böyle bir söz verdim Verirken tutacağımdan emindim Tutamadım hayat işte ne yaparsın ki Siz siz olun kimseye ne söz verin Ne de sözlere inanın Evet herkes gider sevdiğim ben bile Her ne kadar kalbimi paramparça etse bile ben bile giderim Peki ya herkes
Reklam
Yaşam
Yaşam Ne söylendiyse sadece dinledik. Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik. Yaşamı görüb de böyle yapdık? İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık? Yalnız konuşulur aynı mevzular. Bunu yaparsan olacak budur.
Her yanda zor almış hakkın yerini. Bütün sorunların tek çözüm yolu: Ezmek. Her yanda açlık. Roubaix, Aubin, Ricamerie, Fransa yoksulluk ve utanç içinde, bitik. Aklı başında bir iki işçi isterse iyi bir hayat, bir namlu çıkar karanlıktan, der diyeceğini. Yoksulluk baş kaldırmaya görsün, ökçeler çiğner geçer. Can çekişir Afrika, solur
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.