Merhaba sevgili okurlar. 👋
7 aydır deneme sürümü yayında olan yeni web sitemiz dünden beri tamamen yayında.
Sizden gelen geri bildirimleri hızlıca işleme alarak yeni sitemizde küçük bir arayüz güncellemesi yayınladık:
✅ Yeni sitemizin arayüzünde geri bildirimlerinize göre bazı güncellemeler yaparak, eski sitemiz ile arasındaki farkı azalttık.
✅
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
Kitap tam 10 gün önce bitti. Okurken bile içinde yazılanlar beni o kadar etkiledi ki kitabı yaşayarak okudum diyebilirim. O kadar olayların içine kendimi kaptırıp hissederek okuyordum, öyle ki evde annem işlerini yaparken, annemi hele işi bırak gel de kitapta neler neler yazıyor sana da okuyayım dedim. Annem tabi Türkçe çok az biliyor, Kürtçe
İskandinav ülkeleri günümüzde herkesin hayranlıkla baktığı, ekonomisiyle, özgür düşüncesiyle, refahlık seviyesi ve insanlara verdiği değerle herkesin yaşamak istediği bir konumdadır. Farklı eğitim sistemleriyle, farklı inançları bir arada tutabilmesiyle, hapishanedeki insanlarına bile verdikleri değerle ve belki de hapishanelerinin olmasıyla
NOT: lütfen kopyalamayınız telif hakkı içerir!
Size yıllar önce tanıdığım ama hikâyesini henüz yeni öğrendiğim bir kadından bahsedeceğim. Bu kadınla bir mezarlıkta tanışmıştım. Ağlıyordu. Bir yakınını kaybetmişti sanırım. Yanına gittim ve baş sağlığı diledim. Yüzüme baktı, gülümsedi. Çok ama çok güzel gözleri vardı. İnsan gözlerine bakınca
İş yerinin yoğun çalışma ortamından biraz olsun sıyrılmak, nefes almak için arkadaşımla beraber bahçeye indik. O sigara ile nefes alacak bense onun yüzündeki rahatlamayı görerek kendime telkinlerde bulunacaktım. Çıktık dışarı. Hava oldukça kasvetliydi, öğlen olmasına mukabil insanda, akşam hissi uyandırıyordu. Havadan sudan muhabbetlere daldık.
Daha saçması gelene kadar okuduğum en saçma dark romance. Sürekli kimse beni anlamıyor kötü bir şeyler yapmalıyım diyen şımarık kız. Zenginliklerine güvenerek her türlü pisliği yapan mekanın sahibi triplerindeki 4 arkadaş. Kısaca konusundan bahsedecek olursam Rika küçüklüğünden beri aile dostlarının büyük oğlu olan Micheal'a aşık. Fakat Micheal'ın onu sürekli görmezden gelmesi ve ailesinin de baskısıyla bir süreliğine Micheal'ın kardeşiyle çıkıyor. Çetrefilli aile ilişkilerinin yanı sıra Micheal'ın arkadaş grubu var ki 3 yıl önce hapse giriyorlar ve bunun sorumlusu olarak Rika'yı görüyorlar. Arkadaşların hapisten çıkmasıyla artık Rika'yı intikam oyunu beklemektedir..
Kitabı hiç sevmeme rağmen sürekli bu manyaklar ne yapacak acaba diyerek okuduğum için gerilimin düşmemesi güzeldi. Onun dışında en rahatsız olduğum şey ise sürekli kızı taciz edip sonra şaka yapıyorduk sana zaraz vermicez demeleri. Tacizin şakası olmaz ve yapan kişinin de 12 yaşında annesi tarafından istismara uğraması buna gerekçe sağlamaz.
En son Çirkin Aşk'daki Tate karakterine bu kadar sinir olmuştum üzgünüm Tate Rika yaptıklarıyla seni bile gölgede bıraktı. Burası birazcık spoi olacak kusura bakmayın kızın evini yaktılar, annesini kaçırdılar, parasını çaldılar ama yine de iyi yürekli Rika'mız için "arkadaşlar" arasında böyle şeylerin lafı olmaz ve her ihtiyacına koşar :D
Günaha DavetPenelope Douglas · Dex Kitap · 2023423 okunma
7 sosyoloji, 3 edebiyat mezunu , 3 sağlıkçı, 1 kimya öğretmeni, 2 lise öğrencisi, 1 esnaf, 3 psikoloji öğrencisi ve emekli olan ben…
Türk İşaret Dili Kursu öğrencilerinin sayısı , iş ve eğitim durumları. Yaş aralığı ortalama 24 ve ikisi erkek, diğerlerinin tamamının bayan olduğu bir sınıf. Unutmadan en genç kursiyerin kendim olduğunu söylememde
“Dostoyevski’nin yoksullarından ne kadar farklı Tolstoy’unkiler.
Dostoyevski’nin kendilerini hep başkalarıyla kıyaslayan, gözü yükseklerdeki yoksullarının, sonunda diz çökseler de Tanrı’nın adaletini sorgulamadan edemeyen kaybedenlerinin, yasaya meydan okuyan gururu incinmiş kent yoksullarının tersine Tolstoy’unkiler kötü koşullara şikâyet etmeden katlanır.
Varlıklılarda yoksullarda olmayan bir şey vardır, diyordur Dostoyevski kahramanı; bu onları daha güçlü, daha bağımsız, daha başına buyruk kılar. Ben oraya nasıl ulaşacağım? Başına buyruk, sıradışı bir hayat sürmek için ne yapmalıyım?
Tolstoy kahramanıysa tam tersini: Yoksullarda, varlıklılarda olmayan bir şey var. Ona nasıl ulaşacağım? Fazlalıklarımdan nasıl kurtulacak, kutsal sadeliğe nasıl ulaşacağım? Kendimi inançlı bir yoksula, ölümü sükûnetle kabul eden basit bir köylüye nasıl dönüştüreceğim?”
---------İBRAHİM AMCA--------
Bir Yahudi çocuğun Türk bakkaldan hırsızlığı ile başlar hikaye…
İbrahim Amca bir Türk. Fransa’da yaşıyor ve mütevazı bir bakkal dükkânı var, daha doğrusu küçük bir marketi...
Ondan alışveriş yapan bir sürü site sakini var dükkânının çevresinde. Her milletten, her dinden, her renk ve ırktan pek çok insanlar… Bu