Bu, ölmeyi ilk deneyişim değildi. Sonuncu da olmayacaktı. Yaşam ve ölüm. Zıt görünümlü iki dosttu onlar. Birbirlerini kolluyorlardı. Öyle ki, ölüm olmasa nefes almanın hiçbir numarası kalmazdı geriye. Yaşamak... Ölmeye dair en sevdiğim şeylerden birisiydi. Ölmek üzereyken bile hissedilen acıyı yaşayabilmek. Uçsuz sessizliğe son kala hissedeceğiniz en tatsız şey bu olacaktı. Ölebilmek için yaşamaya ihtiyaç duymak. Ne ironik, değil mi? Belki de bunu güzel yapan buydu. Bir adım sonrasında geriye yaşanacak bir şey kalmayacaktı fakat yaşamaya devam ettikçe, sizi daha büyük acıların beklediğini görecektiniz. Bunlardan kaçacaktınız, onlar sizi kovalayacaktı. Kimse kazanmayacaktı belki, ancak bu sefer kazanmak üzereydim. Bu, nefes almaya ilk çalışışım değildi. Sonuncu olmasını isterdim. Bu an da onlardan birisiydi. Rasgele elime geçen bıçağın ucuna yavaşça süzülen bir damla kırmızılık, kesme tahtasına hassas bir iniş yaptı. Her şey çabucak olmuştu. Duvarda gezinen gölgeler bunun iyi olacağını tekrarlayıp duruyordu. Az önce kestiğim elmadan bir dilimi çiğnemeye başladım. Bileğim yanma hissiyle kavruluyordu. Birkaç saniye sonra son bulacaktı, çünkü artık yaşamayacaktım. Dedim ya, acıyı ancak nefes aldığınız sürece hissedebilirdiniz. Bunlar bittiğinde, siz bittiğinizde, büyük anlamsızlıklarla karşılaşacaktınız. Hayatınız boyunca uğrunda çabaladığınız tüm hayaller sönecekti. Geride hiçbir şey kalmayacaktı. Bedeniniz hafifleyecekti, ruhunuz günahınızla ağırlaşacaktı.
Sayfa 9
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaşam ve ölüm arasındaki çizgi bazen çok incelebilir. Bu çizgide yaşanan hayatlar vardır. Can yıkıcı hayatlar. Emek emek büyütülen sevgiler vardır. Cesaret olmadan tek adım atılamayacak tehlikelerin içine sokar insanı. Acıya beklenmedik faturalar çıkarır. En umulmadık anda, renkler değişir. Küçücük bir yaşamın ardında kalan, insanın kendisinden
Mavi Saçlı Kız
Mavi Saçlı KızBurçak Çerezcioğlu · Yapı Kredi Yayınları · 201611,9bin okunma
Reklam
Yaşamın yapısında umut ve inanca bağlı olan ve onların bir halkasını oluşturan bir öge daha vardır: cesaret, ya da Spinoza'nın adlandırmasıyla, direnme gücü. Belki de direnme gücü belirgin, daha açık bir anlatım, çünkü günümüzde cesaret daha çok yaşama yürekliliğini değil de ölme yürekliliğini göstermede kullanılıyor. Direnme gücü, umut ve
http://www.narteks.net/psikoloji/atil-hareketsiz-duran-yasam-olmeye-egilimlidir-erich-fromm.html
Hiçbir şey için ’Benimdir’ deme. Yalnızca ’Yanımdadır’ de. Çünkü ne altın, ne toprak, ne sevgili, ne yaşam, ne ölüm, ne huzur, ne de keder her zaman seninle kalmaz. D.H.Lawrence
"çakır, ölüm döşeğinde. gözleri yarı açık. sanki ölürken aklına bir şeyler gelmiş (örneğin bana anlatacağı bir masal). gülümsüyor. bana mı? anlatacağı masala mı? yoksa birazdan ardında bırakacağı masala mı? yoksa, soluğunu ensesinde duyduğu ölüme mi? ölüme olmalı. ölüme: "benimki gibi bir yaşam üzerinde senin ne hakkın olabilir ki?"
110 syf.
7/10 puan verdi
Çakır, kambur, yoksul bir arabacıdır. Anasız babasız büyümüştür hayatta hiç kimsesi yoktur. En büyük varlığı ve aşkı atlarıdır. Ev içinde değil de atlarıyla ahırda uyumayı seçer. Sevgiyle doludur Çakır, sadece atları değil insanları ve yaşayan her şeyi sever. "Çakır, ölüm döşeğinde. Gözleri yarı açık. Sanki ölürken aklına bir şeyler gelmiş (örneğin bana anlatacağı bir masal). Gülümsüyor. Bana mı? Anlatacağı masala mı? Yoksa birazdan ardında bırakacağı masala mı? Yoksa, soluğunu ensesinde duyduğu ölüme mi? Ölüme olmalı. Ölüme: "benimki gibi bir yaşam üzerinde senin ne hakkın olabilir ki?"
Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı
Eylülün Gölgesinde Bir YazdıFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 20171,270 okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.