Semerkand'da büyük bir merasim düzenlendi, Arslan Yabgu da buraya davet edildi. Arslan Yabgu bu davete icabet e o etti ve ne yazık ki tuzağa düşürülerek oğlu Kutalmış ile birlikte esir edildi. Hindistan civarındaki Kalincar Kalesi'ne hapsedildi.
Sultan Mesud'a haber gönderen Tuğrul ve Çağrı beyler, amcalarının serbest bırakılmasını istedi. Sultan Mesud hâl ve faaliyetlerinden son derece rahatsız olduğu Selçukluları amcaları vasıtasıyla durdurabileceğini umuyordu. Arslan Yabgu yu hapsedildiği yerden çıkararak Belh'e getirdi, yeğenlerine Gaznelilere itaat etmelerini telkin etmesini istedi.
Arslan Yabgu, yeğenlerine mesaj iletecek olan elçiye Sultan Mesud'un dikte ettiği şeyleri söylemek zorunda kaldı. Ancak yeğenlerine gizli bir mesajı daha vardı. Sözlerini iletecek olan elçiye: “Yeğenlerime benden bir biz (dikiş iğnesi) hediye götürün.” demeyi ihmal etmedi. Bu gizli mesaj, “ben ne dersem diyeyim siz vazifenizden dönmeyin” anlamına geliyordu. Tuğrul ve Çağrı beyler Gaznelileri yıpratmaya devam ettiler. Arslan Yabgu yeniden zindana kapatıldı, 7 yıl sonra da burada vefat etti, Sadece oğlu Kutalmış, bir gaflet anında kaçmayı başarmıştı.