Yaşanılanlara yaşı yetmediği için uzaktan da olsa şahit olamayanlar için acı bir anı defteri gibi, sarsılarak okudum ve çok derin iz bıraktı bende. Maraş Katliamının anlatıldığı bu eseri yazdıracak olaylar keşke yaşanmasaydı hiç ancak yaşandı ve var bu nedenle herkes bunu bilmeli ki bir daha yaşanmasın diye önüne geçilecek önlemleri birileri düşünsün.. Ve o acıları yaşayan insanlara en azından bir saygı duruşunda bulunulsun. Benim okumaya dayanamadığım satırları İnci Aral yazdı, daha da acısı birileri ne yazıkki bunları yaşattı ve daha da acısı bazıları bunu yaşatacak kadar vahşileşti. Sadece acı ve utanç hissettim okurken..
Yine muhteşem bir Zweig kitabı Clarissa
Zweig bu kitabı,hayatının sonlarına doğru yani intihar etmeden önce kalem almış ve kitap yarım kalmış . Şimdi insan şöyle düşünüyor intiharı planlıydı diyenlere bir insan intihar etmeyi planlasaydı yazdıklarını neden yarım bıraksın onun gibi bir yazar , bilgi ve tecrübe yüklü biri neden bir kitabını bile
RİCHARD DAWKİNS.
Richard Dawkins'in Tanrı Yanılgısı kitabı çok merak ettiğim bir kitaptı. Yazarın çok sivri dilli olduğu ve dindarlar tarafından sevilmediğini araştırmalarım neticesinde öğrenmiştim. Kitabı okurken de yazarın sivri dilli olduğu anlaşılıyor zaten. Kitapta yazar dinlerle ilgili eleştiriler yaparken sürekli şu din bu din diyerek belirtmek yerine, sadece hristiyanlık dinini kastederek diğer dinleri de eleştiriyor. Bu tarz kitapları daha önce okuyanlar bilir, dili ağırdır ve kafa yormak gerekir.Bu kitapta öyle bir durum yok. Sindirile sindirile okunacak bir kitap olduğu kesin fakat dili oldukça akıcı ve kolay anlaşılır. Kitabı okurken insan her sayfaya imleç koymak, her satırın altını çizmek istiyor. Bilgilendirme bakımından çok dolu dolu bir kitap. Hunharca okunması gereken bir kitap ama ne yazıkki bu tarz kitapları merak eden, sorgulayan kişiler alıp okuyor. Asıl bu tarz kitapları okuması gereken kişiler kitabın içersinde eleştirilen kişiler bence. Bu kişilerin okumaları ve sorgulayıp bu kitaptaki konuları değerlendirmeleri gerekir bence. Genelde bu tarz kitapları okurken kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz ve toplum açısından hiç bir anlam ifade etmiyor. Daha doğrusu bu ülkede herkes düşüncesine, inancına yakın olan kitapları okuyor. Bu da değişik düşüncelerin herkese ulaşmasını engelliyor. Herkesin her düşünceyi sorgulayıp irdelemede yardımcı olacak kitapları okuması ve her kitaptan kendisine bir bilgi katması, bir yorum katması dileğiyle KEYİFLİ OKUMALAR.
Ivan Sergeyeviç Turgenyev(1818-1883), yazarımız Rusya'nin Orel şehrınde dogmustur. Varlıklı bir aileye mensup olup Albay bir babanın evladıdir. Çoçuklugunda özel okullarda egıtim görüp, özel ögretmenlerden ders almıstir. Henüz çocukken Almanca, ilgilizce ve Rusça'yi anadali gibi konuşmuştur. Çok iyi universitelerde Rus Dili edebiyatı ve Felsefe
Uzun zaman önce çokça övüldüğünü hatırladığım bir eserdi. Ancak benim kendi okumam sırasında içinde sıkça bahsi geçen çoğu yazarı ve eserini bilmediğimden bende yeterli etkiyi uyandırmayı başaramayan bir kitap oldu. Sonu beni gerçekten etkilese de bu, hikayenin tümünü benim gözümde kurtarmaya ne yazıkki yetmedi. Belki kendimi çok daha fazla geliştirdiğim bir gelecekte tekrar okursam aldığım edebi haz çok daha yüksek olabilir.
Bir incelemede bulunmak kitabın kendisi kadar zor olacağını düşünüyorum öncelikle :)
Kitabı görür görmez onu okuma arzum hep olmuştu. Mutlaka okumalıydım. İlk başlarda ne olduğunu kavramakta zorluk çektim ancak 70. sayfalarda bir şeyler yerine oturmaya başladı. Buraya kadar olan kısımları gereksiz uzatmalar, detaylar olarak nitelendirmem ne yazıkki kitabı bitirince de değişmeyen bir düşüncemdir. Stephen'in ruh sancıları, iç çekişmeleri, özgürlük arayışı, girdiği o buhranlar nefis anlatılmış. Zaman zaman kendimi bulduğum bu ruhani savaş oldukça merak uyandırıcıydı. Dikkatli okuma gerektiren ve ufak dikkatsizlik sonucu konunun hemen kafanızdan dağılacak türden bir anlatı hakim. Bu yüzden mutlaka okunmalı veya okunmamalı diye tavsiyede bulunacağım kolay bir kitap değil. Gerçekten okuyucusunu seçen bir eser diye düşünüyorum.
