Kitap üniversite öğrencilerine "genç kız çantasını aldı ve trene atladı"cümlesinden yola çıkarak bir öykü oluşturmak istenmiştir.Bu oluşan 62 tane öyküde geleceğe belirsizlikle bakanlar bu belirsizlik karşısında yaptıkları bu yolculuk onlar için baskılardan kaçış,hayatı yeniden kendi özgürlükleriyle kurma anlamına geliyor.Bu yolculuklarda geçmişe takılı kalanlarda çok oluyor ama o geçmişi bırakıp çıktıkları bu yolda başarma arzusu,yeniyi keşfetme bu konular arasında.Bazen bu yolculuk keyifle başlar ama bir yandan da bilinmeyenden duyulan korkuyla yolculuğa başlamadan dönüş olur.Bazı yazılan konular ise evinden ayrı kalıpta ev özlemiyle yapılan yolculuk keyifli bir biçimde anlatılıyor bu da aileye bağlılığı ve aileden uzak yaşanan yerde yalnızlığı konu ediniyor.Yapılan bu çalışma ile gençlerin yaşadığı korkular,belirsizlikler,özlem,hayatı yeniden öğrenmeye çalışırken aldıkları ders bu hikayelerde gösterilmektedir. Yazarın bu çalışmayla vurgulamak istedigi noktayı kitaptan alıntılayarak yazıyorum."Çoğu öğretmenlerin öğrencilere verdiği ödevleri salt belli kurallar çerçevesinde değerlendirmeye kalkmaları ve yazılanların ardında yatan gerçekleri anlamaya çalışmamaları.Bu durum aileler için de geçerli.Onları anlama konusunda gösterilecek küçük bir çabanın büyük olumlulukları beraberinde getireceğini bilmeleri gerekiyor.Metinlerin de ortaya koyduğu bir gerçek,onlar zaten bu hayata korkuyla bakıyorlar.Önemli olan,onların korkularını çoğaltmak değil,bu hayatın içinde sağlıklı bir biçimde ayakta durmalarını sağlamak.Cocukların ve gençlerin 'beni anlayin' çağrılarına kulak vermek dileğiyle"...