Seneca:
''İnsan okul için değil, hayat için öğrenmelidir.''
Sayfa 78 - Alfa Yayınları
Satılık ölüm var mı ki müşteri olayım?
Çünkü böyle yaşayışın bana hayrı yoktur.
Yusuf Has Hâcib:
''Anlayışlı olan anlar, bilgili olan bilir, bilen ve anlayan her vakit dileğine ulaşır.''
Sayfa 26 - Alfa Yayınları
Fatih'ten Vahideddin'e kadar otuz padişahın haremlerindekiler -istisnaları olsa da- İslam hukukunun tanımladığı konumda, "canlı mal" türünden kölelerdi. Müslüman ana babadan doğmuş bir kızın köleliği şer'an caiz görülmediğinden de hareme alınan tutsak kızların gayrımüslim ailelere mensup ve sarayda Müslüman olmaları koşuldu. Fakat son dönemde bu kural gözardı edilmiş, Müslüman Çerkes, Abaza ailelerden kızlar alınmıştır.
Sayfa 18 - Alfa Yayıncılık, 1. Baskı: Kasım 2015 {Genişletilmiş, geliştirilmiş yeni baskı}
"Nitekim, genç padişah adaleti kurumlara ve yargıya bırakacak, suçlu ya da suçsuz, siyaseten idam hükmü vermeyen ilk padişah olarak, babası II. Mahmut'un idamlarla banalım ve yenilgilerle geçen saltanatından sonra Abdülmecid'in 22 yılı tarihe içte ve dışta barışçıl, monarşinin hissedilmediği bir dönem yazılacaktır."
Sayfa 413Kitabı okudu
Unutulmamalıdır ki, saray haremlerindeki yaşamları yazarak çizerek kurgulayanlar da genellikle erkek beyinleri ve
becerileridir. Haremin dışındaki cihan tarihi de baştan başa erkeklerin eseridir. Bundan dolayı, tarihin bütün kahramanlarının künyeleri de daima “baba” adını içeriyor; Örneğin “Ertuğrul oğlu Osman” yeterli bir ön kimlik tanımıdır. “Annesinin adı neden yok?” sorusu zihinlere takılmaz.
Sayfa 12 - Alfa Yayıncılık, 1. Baskı: Kasım 2015 {Genişletilmiş, geliştirilmiş yeni baskı}
"Dilber oldur ey Mehemmed hışm idince âşıka
Boynuna bend eylerüm zülf-i hümayûnum diye."
Eski Türklerin eğitim gelenekleri Uygurların dağılışından ve 10. yüzyılda da Müslümanlığın Türk boyları arasında yayılmasından sonra; töreyi giderek ikinci plana iten, ulusçu eğitim yerine din eğitimini öne çıkartan bir sürece girilmiştir.
Sayfa 28 - Alfa Yayınları
Yusuf Has Hâcib:
''Bilgisiz insan hep hastalıklı olur, hastalık sağaltılmazsa insan çabuk ölür. Ey bilgisiz, git hastalığını iyileştir. Ey mutlu bilgin, bilgisizliğin ilacını söyle.''
Sayfa 26 - Alfa Yayınları