BABIÂLİ Sözcük anlamı "yüksek kapı"dır. Yüzelli yıl kadar sadaret, son dönemlerde de Hükümet anlamında kullanılmıştır. I. Abdülhamid döneminde Sadrâzam’ın Paşakapısı denen resmi konağına bu ad verildi
Son dönemde Bâb-ı Sâmi de denen Bâbıâli’ye Batılılar "Sublime Porte" diyor ve bunu Osmanlı Hükümeti anlamında kullanıyorlardı.
BAB-I DEFTERDARÎ (Bab-ı Defterî) Defterdar (maliye) dairesi. Maliye Nezareti'nin kurulmasından önce Osmanlı Devleti’nin tüm hesap işlemlerinin bağlı olduğu ana birim.
BÂB-I HÜRRİYET Özgürlüğe açılan kapı anlamındadır. Tanzimat’la gelen kavramlardan olup, kişi özgürlüğünün sınırlandırılmamasjyla ilgiliydi.
BÂBÜ’S-SAADE Mutluluk kapısı, Osmanlı Sarayı’nda Enderun’a ve Harem’e, (padişahın günlük hayatını geçirdiği bölümlere) açılan kapı
Topkapı Sarayı Bâbü's-saadesi, aynı zamanda bir tören platformu durumundaydı. Culûs ve muayede (bayramlaşma) törenlerinde taht buraya konur, biat ve tebrik burada yapılırdı. Bu gelenek Abdülaziz’e dek korundu.
BÂBÜ’S-SELÂM Giriş kapısı, Topkapı Sarayı Orta Kapısının diğer adı.
BÂDİYE URBANI Çöl Arapları. Uğraşmalara ve her türlü kolaylığın sağlanmasına karşın itaat altına alınamayan, sürekli ayaklanan ya da çeteler kurarak yolculara, hacılara saldıran Necd Bölgesi göçebe halkı. Bunlar, Osmanlı Türklerini Müslüman değil, kâfir (dinsiz) saymaktaydılar.
BAHNÂME Doğu kültüründe konusu cinsellik ya da cinsel gücü artırma formülleri olan kitaplar
BAHR-İ SEFİD Akdeniz. Ege’yi de kapsayan bu adlandırma, başka tamlamalarda da kullanıldı: Bahr-i Sefid Boğazı (Çanakkale Boğazı) gibi.