BAHR-İ SİYAH Karadeniz. İstanbul Boğazı’na ise bu ada bağlı olarak Bahr-i Siyah Boğazı deniyordu.
Osmanlı tarihinde çok istismar edilen bahşiş uygulamaları 18. yy sonlarından itibaren kaldırılmaya çalışıldı. Fakat atiyye denen uygulama devam ettiği gibi, toplum hayatında da bir tür rüşvet olarak yerleşti.
Reklam
BALAMA Geleneksel ortaoyununda Frenk (Avrupalı) taklidi yapan sanatçı.
BALMUMU İLE TEŞHİR Zaptiyelerin yakaladığı eşkıya ve caniler, idam edilmeden, omuzlarına mum dikilip yakılır, sokak sokak gezdirilirdi.
Saraylılar bir yere gidecekleri vakit, vapurda belli köşelere şemsiyeleri, mendilleri bırakılır, buraya kimse oturamazdı. Buna da "balta" deniyordu.
Türkiye'de ise ağır parasal krizlerin sıklaşması sonucu 18. yy'dan sonra gayrimüslim bankerler ortaya çıkmaya başladı. Bunlara Galata sarrafı veya kuyruklu sarrafta deniyordu
Reklam
BANK-I DERSAADET İstanbul Bankası. 1847'de, Osmanlı Hükümeti ile M. Baltazzi (Baltacı) adlı banker arasında imzalanan borç sözleşmesine göre kuruldu ve Türkiye’deki ilk banka oldu
BAŞI SARIKLI ELİ BAYRAKLI Gerektiğinde kalabalıkları harekete geçiren medrese mollası. Bunlar, yaşamlarını güvenceye almak için dönemin nüfuzlu bir devlet adamına yaslanırlardı.
BAŞ KADINEFENDİ II. Mahmud'dan itibaren padişahların nikâhlı eşlerinden en yaşlısı. Baş kadınlığa, sırasıyle cariye, gözde, ikbâl, baş ikbâl, kadınefendi derecelerinden geçilerek ulaşılırdı.
Batı’daki anlamı ile kraliçelik yetkisi Osmanlı sarayında Başkadın’ın değil, Valide Sultan’ındı.
637 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.