" Neticede hâkimler, İslâm inkılâbında, her şeyden evvel nefslerinin hâkimi ve ilâhi sınırların muhafızı olarak, bir taraftan, hakim olmaktansa ömür boyunca prangaya mahkûm olmayı mumla aratacak derecede işkenceli bir mesuliyet duygusunun çilekeşleri, öbür taraftan da, yeryüzüne sultan ve kahramanlık mevzularına destan olacakları yerde, hâkim olmaya can attıracak nisbette muazzam bir şeref ve haysiyetin sahipleridir. "