Çile, Necip Fazıl Kısakürek'in Bankacılık yıllarında yazdığı bütün şiirleri bünyesinde toplayan bir kitap...
Necip Fazıl Kısakürek'in ruh evriminden sonra kaleme aldığı, ve bu inklap sancısını anlattığı, şiir-destan.
Necip Fazıl bu şiirinde maddi ve manevi yolculuğunu anlatıyor. Bir nevi kendi özyaşamını mısralarına döküyor. keşif bir varoluş
Bana şiiri sevdiren adam Necip Fazıl Kısakürek. Bütün şiirlerini topladığı bu kitap, Haşmetli azap dediği fikrin çilesini anlattığı "Çile" şiirinden alıyor ismini. Aslında günümüzde her ne kadar dünyevi bir anlamı olsa da tasavvufi bir kavramdır çile. Tasavvufta, çilehaneye girip kırk gün riyazet yapılır. Zaten çile de dilimize Farsça
İlk paylaşımı bu kitap üzerinde yapmak istedim, çünkü hayatımda çok özel bir yeri vardır. Üstad sayesinde edebiyat ve şiire ilgi duymaya başladım. Fikriniz, ideolojiniz veyahut dininiz ne olursa olsun kesinlikle bir göz atmanız gerektiği düşüncesindeyim. Çile" NFK'nın tüm şiirlerini topladığı bir kitaptır. Kitabın ilk şiiri 'çile' hakkında; N.F.K.'in ruh evriminden sonra kaleme aldığı ve bu inkilap sancısını anlattığı şiir-destan. Bu şiirinde maddi ve manevi yolculuğunu anlatır. bir nevi kendi özyaşamını mısralara döker. Kısacası bir varoluş sancısının ardından sorununa çözüm, derdine deva buluşunun öyküsü diyebilirim. Her bir yazısının altında bir anlam, mana olduğu kuşkusuz, tabi anlamak isteyene..▫️İsmimin Fazıl olmasından gurur duyuyorum.
ÇileNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 201821.1k okunma
Aşkla bir "Canım İstanbul"
Efendim birbirlerine başta zıt giden iki karakterimiz var; tam bir yeşilçamvari havası tadında eser bence bu yüzden.
Orhan konservatuarda piyano öğretmenliği yapmaktadır. Yandaki modern yalıya Selma adında bir hanım taşınır. Bu hanım biraz başına buyruk, aşka inanmayan, güzelliği dillere destan biridir.
İkili tatsız bir tanışmadan sonra Selma'nın Orhan'ı, hayatını farklı bir bakış açısından değerlendirmek için yanına almasıyla olaylar gelişir.
İnişli çıkışlı, dinamik bir ilişkiden sonra güzelce bir imtihan kapılarını çalar. Ama onlar "Canım İstanbul" demekten vazgeçmeyecektir.
Canım İstanbulNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2020585 okunma
Adalet işlerine asla karışmayan, ondan Kur'ân emirlerine müdahale edercesine çekinen Abdülhamid, adlî ölçü bakımından yalnız hudutsuz ve tarihte eşsiz bir merhamet ve atıfetin temsilcisi olmuş ve 33 yıllık hükümdarlığı içinde kaatil bir haremağasından başka hiç bir ferdin idam hükmünü imzalamamış gerisini hep
ebedî hapis ve sürgüne çevirmekle yetinmiştir. Abdülhamid'in, hürriyet yalaniyle gelen Makedonya çapulcularının karşısına Hassa Ordusu ile çıkmamasında ve «benim yüzümden tek damla Müslüman kanı akıtılmasına razı değilim!» demesindeki sebep de onun bu merhamet ve tevekkül cephesine bağlı ve belki tenkidi kabil biricik zaafıdır. Ermeni icadı «Kızıl Sultan» tabiriyle, yeni doğmuş çocukların beynini
salata yapıp yercesine kan içiciliği dillere destan edilen bu mazlum tâcidar, hakikatte, karınca ezmekten bile sakınan velî mizaçlı bir merhamet felçlisidir
Ve hakkında köpürtülen yalanların tam ve kâmil zıddıdır.