İnanmak, ya çok üstün, kendi kendini kül edecek kadar üstün bir akıl dâvasıdır; yahut, yarı yolda bangır bangır iflas eden, aklın her türlü desteğinden mahrum, fakat gizli bir ruh feyziyle gâyesini sezmiş ve fikir kargaşalığından kurulmuş sâf basit adam işi…
Belki de “Saf” kadar güzel bir mefhumu, bilmeden, onun için basit insanlar hakkında kullanıyoruz.