Üstad'ın bir Ramazan ayında 3 gecede, dörder saatten toplamda 12 saat olmak üzere teravihten sahura kadar yapmış olduğu konferansın, teyp kayıtlarınından derlenerek kitaplaştırılmış eseridir. Üstad takdim kısmında 20 yıl önce kadar bir Ramazan ayında bu konferansı verdiğini naklediyor. Eserin ilk baskısı 1982 yılında olduğuna göre demek ki
İnceleme yapmak için oldukça geç kaldım. :( kendim için birkaç şey yazacağım. Üstadın beni en çok etkileyen kitaplarından biri oldu. Diğer kitapları da çok iyidi Villa Semer de oldukça güzel ve etkileyiciydi. Ama burada Parmaksız Salih diye bir karakter. Oldukça baba bir karakter. Kitabın en çok hoşuma giden yanlarından biri de Parmaksız Salih oldu. Leyla ile Mecnun daki İskender baba gibi bir baba ya da Şahsiyetteki Agâh Beyoğlu gibi bir baba. Kendini her türlü ortamın yerine uydurup hayatın tüm şartlarını görmüş olmanın olgunluğu... neyse Parmaksız Salih okumak için yeterli bir sebep.
Kitabın asıl konusu Kumar. Tabii bununla birlikte geçmişin insan üzerinde ki ağırlıkları ve pişmanlıkların zamanla ortaya çıkması. Kumarın yıkıcı düşmanlığı. Üstad bunu anlatma konusunda harika. Daha önceki tecrübelerinden kaynaklı olmalı. Bu pişmanlığı bu ateşi öyle güzel anlatıyorki kumarla ilgili hiçbir şey bilmesem dahi yani orada sayılar ya da başka bir şeyler diyorlar sıkılmam lazımdı ama muhteşem bir anlatım gücü var. Kendimi Piyes'in içinde alıp giderken buldum. Kaybetmek her şeyin sonunu bilsen dahi bu hastalıktan kurtulamamak
Bir kadının çaresizliği bir adamın da çaresizliği çok iyi anlatılmış. Adam her şeyin farkında ama kurtulamıyor. Berbat bir durum. Parmaksız Salih'in şehadet parmağının gitme hikayesi de ibretlik bir olay.
Parmaksız SalihNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2000511 okunma