Ne gelirse başımıza Hâk'tandır; Fakat geliş sebebi,Hâk'tan ayrılmaktandır...
512 syf.
·
Not rated
Derdi olanın öfkesi olur.
“Dünya güzel olsaydı, doğarken ağlamazdık. Yaşarken temiz kalsaydık, ölürken yıkanmazdık.” Bu güzel sözü söyleyen; güzel bir adamın kitabı olan Çile, Necip Fazıl Kısakürek’in konulara göre bölümlere ayrılmış şiirlerinden oluşmaktaydı. Ve toplam on altı bölüm bulunmaktadır. •İlk bölümde üstadın şiirlerinin kaynağı ve neden şair olduğu ile ilgili
Çile
ÇileNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 201821.1k okunma
Reklam
Üstad için heyecansız, hareketsiz ve hatta sıkıntısız hayat, basit veya bayattı. O daima büyük oynamalı, sür'atle ufuklanı aşıp gitmeliydi.
Büyük Üstad Necip Fazıl Kısakürek Ânısına... Ruhu Şad , Mekanı Cennet Olsun. “Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar"
Bir şeyi övmek, onun zıddını yermek değildir. Gündüzü methetmek ille geceyi zemmetmiş olmak manasına alınamaz. Üstad Necip Fazıl Kısakürek
221 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 days
Selamun aleyküm arkadaşlar. Benim 'en verimlerimden biri' diyerek ideolocya örgüsü kapsamına aldığı değerli kitap... Batı tefekkürü, felsefesi fark etmez. Önce batıdan başlayalım. Ruhu bile maddeye akılla sindirmeye çalışan ve hakikati sadece akılla arayan, en son kendi kendinden kopup maddede zirve, ruhta yok olan taraf. Batı tefekkürünü üstad milattan önce kısaca içlerindeki tezatlarla birlikte ele alarak her birinin diğerini düzeltiyim derken kendindeki eksikliği sahte mantıkla düzeltmeye çalışan, en son bunların büyüklerinden akla düşenin kendini inkar etmesidir diyerek bozguna uğratan ve uğratan kişinin kendi içindeki yokluğu şeklinde üstad açıklamış. İslâm tasavvufundan önce ise bizden bahsedelim. Biz maddeyi tahakkümümüze almamız gerekirken, ruhunu kaybetmiş taraf. Tasavvufun, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bâtını olduğunu ve tasavvufun sonradan ortaya çıkmadığını, felsefeden farkı ve felsefeden doğmadığını, sahte müslümanlar vs. tarafından hakikatinden uzaklaştırıldığını, tasavvuftaki en önemli meseleleri (zaman, vahdet-i vücüd, bazı tasavvuf şeyhlerinin halleri vs.) açıklandığı baş kitaplardan birisi. Okurken zorlandığım, anlamakta güçlük çektiğim, bazen okuduğumu tekrar tekrar okumak zorunda kaldığım ama çokta zevk aldığım eser... Bu kitap bana göre üstadın okunması gerek değil zorunda olunan kitaplarından... İyi okumalar...
Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu
Batı Tefekkürü ve İslam TasavvufuNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20131,797 okunma
Reklam
96 syf.
·
Not rated
·
Read in 27 hours
Belaya sabredersen sonundaki nimete şükredenlerden olursun... Sabreden insan çatlamıyormuş. Dilini, gönlünü şikayetten sakınanın sonu kurtuluşmuş. Öyle bir piyes yazmış ki üstad sabrın nasıl bir nimet olduğunu anlıyorsunuz. Piyesi okurken "eh be sabır taşı olsa çatlardı" dedirten imtihanlara maruz kalan bir kahramanın sabrı okuru hayran bırakıyor kendine, sonra bir bakıyorsunuz ki kitabın sonuna gelmişsiniz ve iyi ki sabretmiş mükafatı ne güzel olmuş diyorsunuz. Ardından içinizden dilinize gelen şu cümle dökülüyor" Allah'ın adaleti şaşmaz, yeter ki sabretmesini bil ve Allah'tan sabır dile... "
Sabır Taşı
Sabır TaşıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu · 20161,903 okunma
Üstad Necip Fazıl Kısakürek : " Gel gör, kaç füzeye denk, bir müminin duası. " diyor. Duanın gücünü asla küçümsemeyin. Duamız olmasa ehemmiyetimiz yok. Elimizden gelen şey dua etmek ise dua edeceğiz ki elimizde olmayan engeller de kalksın.
512 syf.
10/10 puan verdi
"Çile"yi anlatmaya nasıl bir cümle ile başlayacağımın kararsızlığını yaşadım. 'Gaiblerden bir ses gelse' de, o sesin kılavuzluğuyla mı yazsam dedim. Sonra düşündüm ki, 'gaiblerden bir sesin gelmesi' ister gerçek, ister mecazi, isterse ki, üslubun kazandırdığı anlam bakımından olsun, ne demek olabilir acaba? İlk mısranın hissettirdiği
Çile
ÇileNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 201821.1k okunma
NECİP FAZIL KISAKÜREK 26 Mayıs 1904 ' te İstanbul'da dünyaya gelen Necip Fazıl Kısakürek, okuma yazmayı büyükbabasından öğrenmiş ,çeşitli okullarda kesintili ve düzensiz bir öğrenim hayatı geçirmiştir. Felsefe tahsili için Paris 'e gittiğinde de düzenli bir öğrenci olamamış ,kısmen sanat çevrelerinde bulunduysa da kendini daha çok eğlenceye ve bohem hayatına vermiştir . Öğrencilik yıllarında din dersi öğretmeni Ahmet Hamdi Akseki tarafından, " Sende istikbalin beklediği İslam düşünce adamından ışıklar görüyorum ." iltifatına Mazhar olan Kısakürek'in. 1934 yılında Seyyid Abdülhakim Arvasi ile tanışmasıyla düşünce dünyasında büyük bir inkılap meydana gelmiştir . Bu inkılabı , " Otuz üç yıl ,saatim işlemiş ben durmuşum/ Gökyüzünden habersiz uçurtma ucurmuşum ." diyerek hulâsa eden şair ,bu saatten sonra hayatını iman ve onun tezahürü olan aksiyona haşrederek son demlerine kadar eser neşretmiş , mecmua çıkarmış ,memleketi dolaşarak konferanslar vermiştir . 25 Mayis 1983 tarihinde vefat etmiştir. Mekanın cennet olsun. Bu iletinin altında üstad'in en sevdiğiniz sözünü paylaşabilir siniz .
Reklam
Derede öleceğimize ummanda boğuluruz. (1935)
Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
Kim Demiş Avrupa İnsanı Medeni, Ne Edep Kalmiş Ne Haya Çırılçıplak Bedeni, Açmaksa Bedeni Olmaksa Medeni, Desene Hayvanlar Dahada Medeni... Üstad Necip Fazil KISAKÜREK
Necip Fazıl; büyük mustarip, fikir ve aksiyon dehası, ilim ve hikmet adamı, ihtilâl ve inkılâp sanatçısı. İslâm tasavvufu kanatları altında Batı tefekkürünü hesaba çeken ve büyük İslam rönesansının kapısı; Büyük Doğu Fikir Mimarı. Salih Mirzabeyoğlu'nun deyişiyle "İdeali aramayla toprağa bağlanma arasındaki bir berzahta kıvranan insanoğlunun 'oluş ıstırabını, İslâm'ın hakikatine nispetle heykelleştiren adam!.." Mütefekkir açlığının çekildiği, iyi insanların iyi atlara binip gittiği, çağın düştüğü-düşürüldüğü buhran içerisinde, İslâm denilince derme çatma fukara kulübelerden başka bir şey gösterilmeyen bir dünya... Ve bütün bunların karşısında "hohlaya hohlaya buz dağını eriten", iğneyle dahi olsa mermerden kayaları paramparça eden Üstad.
257 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
İnceleme
Sevgili üstad Necip Fazıl'dan, Ehl-i Beyt'ten başlayarak, Peygamber sahabelerinden birçok ismin yer aldığı çok güzel ve değerli bir kitap. Dönemin tarihî, dinî bilgilerini büyük bir ustalıkla anlatmış. Peygamber halkasına dahil olan sahabe ve Ehl-i Beyt'tin kısa kısa hayatları ve İslam'la şereflenişlerini, şehid oluşlarının okuyoruz. Daha önce isimlerini duymadığım sahabeler ve onlar üzerinde anlatılan olaylar bile var kitapta. Araştırma ve tarihlerinin ustaca hazırlanmış olması beni mest etti. Peygamber iklimine girip onunla yaşayanlarla, onun yolunda yürüyenlerle, onu görenlerle birlikte bizler de nasiplenmiş oluyoruz. Ne mutlu...
Peygamber Halkası
Peygamber HalkasıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2017911 okunma
Üstad Necip Fazıl Kısakürek vefatına yakın, hasta yatağında yatarken dışarıdan bir grubun şeriat aleyhinde slogan atarak kutlama yaptığını duyar, hasta yatağından doğrulup kalkarak onlara ömrü boyunca yaptığı biricik işi, okkalı bir cevabı vermeyi arzular ancak takadi yetmez. Üstad kendi vücudunu öfkeyle süzer ve şöyle der : " İşte şimdi ruhum bedenime küfrediyor... "
1,500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.