Burası bizim günlerce hapsolduğumuz o yere iniyordu, beni buradan ölmek üzereyken çıkarmışlardı, şimdi nasıl ve ne sebeple buraya tekrar girerdim? Oysa Uraz benden ona güvenmemi istiyordu ve ben ona gerçekten güveniyordum. Onun bana zarar vermeyeceğini her şeyden iyi biliyordum. O da Nisan da Eren de Bulut da birlikte geçirdiğimiz kabus gibi günlerden ve ardından gelen uzunca mücadelemizden sonra beni hiç yalnız bırakmamışlardı. Her birine kendimden bile çok güvenir olmuştum. O yüzden o ilk adımı attım, ikinciyi ve
üçüncüyü de... Ve sonrasını, bizi aşağıya indiren tüm o adımları, atmam gereken her adımı attım.
Karşıda gördüğüm ev, kapısının üzerindeki "1" yazısı beni geçmişe, buraya geldiğimiz ilk güne götürdü. Burası birinci evdi. Her şeyin başladığı yer.
Peki neden buradaydık? Tüm iyi ve kötü anları yad etmek için mi? İçimden bir ses çok daha fazlası olduğunu söylüyordu. Mesele hatıralar değildi, mesele bambaşkaydı.
"Birinci ev..." dedim sessizce, kalbim o kadar hızlı atıyordu ki tüm yaşananlardan sonra burada olduğuma inanamıyordum.