Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Acı seni de vururlar bir gün ey acı uçuşup durduğun kanatlarından sazın, sözün, türkülerin tükenir ellerin koynunda kalakalırsın
Özgecan Aslan olayının biraz farklı bir olayını ilkokul ön masada oturan arkadaşım başına geldi. İyi niyetli ve kötülük nedir bilmeyen bir kızdı. Bir projede 4 kişi beraber yaptığımızdan dolayı tanıma fırsatım olmuştu. Güzel bir kız olduğundan neşesi içimi ısıttığı için galiba platonik aşıktım. Şuan bile çok etkiyor beni. Arkadaşımın vahşice
Reklam
218 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hikayenin ana karakteri olan yazar sekiz yıldır Petersburg’da yaşamasına rağmen hiç arkadaşı olmayan birisidir. Ama o bunu kendine pek dert etmemektedir. Çünkü tüm Petersburg sokaklarının kendisine ait olduğunu düşünmekte olan bir hayalcidir. Her gün saatlerce Petersburg sokaklarında gezer ve insanları, binaları izler. Petersbug’da kendine ait
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,7bin okunma
İNSANLAR NEDEN BAĞIRARAK KONUŞUR! İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp: "İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş. Talebelerden biri: "Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,3bin okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitaba dün başladım ve dün bitirdim. Yazara olan hayranlığımdan dolayı uzun bir süredir bu kitabı merak ediyordum. Merak ettiğim kadar da varmış. Sizde de kitabın böyle bir etkisi olur mu bilmem ama yazar sanki kulakları, beyni boş vermiş de direk ruhuma hitap ediyormuş gibi geldi. İnsanın içinde bir şeylere dokunduğu kesin. Kitap farklı farklı konular üzerine deneme ve anılardan oluşmuş. Yazarın anılarının çoğu yürek burkan türden, beni çok etkiledi. Tabi ki birazda merak oluştu içimde. Keşke otobiyografi türünde bir şeyler yazsa da okusak. Kitapta yazarla ilgili bir çok bilgi mevcut; sevdiği şarkıcılar ve şarkılar, beğendiği yazarlar ve karakterler, ailesi... Sade, içten, konuşma havasında, argolu bir üslupla yazılmış. Okurken bir duygudan diğer bir duyguya sürükleniyor insan. Ve o kadar akıcıydı ki okumaya başladım ve bir baktım kitabın sonuna gelmişim. 5 saat aralıksız okuyup bitirdiğim bir kitap. Tekrar okuyacağım. İçindeki yazılardan en beğendiklerim " Neden Beşiktaşlıyım?" "Çok konuşma" "Canım insanlar" "Bazı kitaplar" "Değer Yüklemesi" "Mucizelere İnanır Mısınız?" "İyi Kitaplar Dışında" "Edebi ve Ebedi Sitem" "Yenilgi". Ama 'Neden Beşiktaşlı Oldum' başlıklı anısının yeri diğerlerinden de ayrı, uzun bir süre unutamam. Elinizdeyse hemen okuyun benim başucu kitabım oldu. Keyifli Okumalar..=))
Tesirsiz Parçalar
Tesirsiz ParçalarAli Lidar · Müptela Yayınevi · 20145,1bin okunma
Reklam
-Neden espri yapıyorsun? Yani, ne alemi var? Biraz düşüneyim. Akıllıyız ya... Hah ha... Espri, vahşi doğanın ortasında insanoğlunun bir deşarjıdır. İnsanın birbirine düşmanlığını gideren bir süspansiyondur. Muhakemenin gücünü gösteriyor. Olaylar arasındaki çelişkileri göstererek
"İyi insanlar iktidara gelemez, gelse bile iktidar onu bozar, zalim yapar." "Dolaylı olarak öldürürsünüz, ölümlere neden olursunuz, ama bir şekilde, iktidarınızın sürekliliği öldürmeye bağlı olur.Belki şu anda böyle bir şey yapmayacak bir yapıdasınızdır. Ama iktidar yolu zor bir yoldur. Uzun bir yoldur, insanı dönüştüren bir yoldur. Ancak iktidara hazır hale geldiğinizde,gerektiği kadar değiştiğinizde, bu yolu tamamlayabilirsiniz."
Sayfa 231Kitabı okudu
''Seni kinyas en son fransa'da görmüştüm. Paris'te. Ama kayra, seni en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum. Neyse, önemli değil. Çok zaman geçti sonuçta görüşmeyeli. Paris'ten ayrılmamı biliyorsunuz herhalde. Zaten çok fazla anlatılacak bir tarafı da yok. Neden bana verdiklerini hala anlayamadığım o bursla, şu an ismini yanlışlık yapmamak için
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Espri yönünden gelişmiş insanlar genelde zeki insanlar olarak tabir edilir. Moliere de böyle nitelendire biliriz. Kitabı okurken her yönünden akıllıca yazılmış, ters köşe edilmiş, her yönü ustalıkla açığa vurulmuş karekterlerle karşılaşıyorsunuz. Moliere`nin ilk okuduğum eseriydi. Ne kadar "Cimri" ile adını duyurmuş olsa da sırf bu kitap için de yazarı baş köşeye oturtmak lazım. Hastalık Hastası, Argan isimli bir adamın, sağlıklı olmasına rağmen kendini sürekli hasta hiss eden, bunu etrafının da görmesini isteyen "Hastalık Hastası" olmasını konu ediyor. Bu adam bir de çok saf olunca etrafında ona karşı oynanan oyunlara karşı kör olur. Tüm kitap boyunca Argan`ın kendini hasta sanarak inim inim inlemesine şahit oluyorsunuz. Bundan başka, kitapta; İkiyüzlülük, yalan, evlilik adlı kurumun bazen ne kadar basit bazense ne kadar önemli olduğunun da altı çizilmiş. Elinde diploması olduğu halde sahip olduğu meslekten zerrece fikir sahibi olmadığını, insanların bilgisizliğinden, saflıklarından, zaaflarından yararlanan "doktorcuk"ların ifşası okunmaya değerdi. Bir başka dikkatimi çeken konu ise, Argan`ın hizmetçisinin akıllıca davranışları, durumu kurtarma yeteneği, kurnazlar, yalancılarla baş etme metodu oldu. Kitabın başından sonuna kadar gülmeniz garanti. Ama ara sıra gülmek yerine bu hale düşen insanlara, bu hale sokan insanlara da acı kahkaha atmak yerine düşünelim; yazar neden bolca güldürüyor? Her acı kahkahanın ardında bir acı gerçek saklı değil mi? :) Keyifli okumalar...
Hastalık Hastası
Hastalık HastasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,1bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.