Hodges'un babası bunun için, bir ayağı mezarda diğeri muz kabuğunun üstünde, derdi. Ve aklına gelen düşünce kelimelere dökülemeyecek kadar karmaşık, öfke ve kederle yüklü. Bazı insanların bedel olarak ruhlarını verebileceği bir şeyi kimi insanların çarçur ettiği düşüncesi: sağlıklı ve acının yer almadığı bir vücut. Neden böyledirler? Çünkü bir sonraki gündoğumunun ötesini göremeyecek kadar kördürler, duygusal yaraları vardır veya bencildirler. Ve insan nefes almaya devam ettikçe, güneşin doğduğunu görür.
Sayfa 367 - Hodges'un Babası·Kitabı okudu
DOĞU DENİZ - 11
“ Mevsimlik İşçiden Ömürlük Aşk “ 11   . BÖLÜM – DENİZ DOĞU’NUN ADINI ÖĞRENİYOR
Reklam
Vefat ettiğinde henüz 57 yaşındaydı. Selanik'te Ali Rıza oğlu Mustafa olarak başlayan hayatı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk olarak nihayete erdi. Arkasından gerçekten de bir millî matem doğdu, resmî programı aşan bir şok ve hüzün! İnsanlar üzgündüler. Bruno Taut, Hitler'in zulmüne uğrayan asrın büyük mimarlarından birisidir. Bu köşeye, Türkiye'ye sığınmıştır. Çünkü başka sığınacak yeri yoktur. Türklerin Atası 10 Kasım'da Dolmabahçe Sarayı'nda ebediyete intikal etti. Naaşı, cenaze töreni programı gereği Ankara'ya intikal edecek ve Arif Hikmet Koyunoğlu'nun eseri olan Etnografya Müzesi'nin önündeki bir katafalka konacaktı.¹¹⁹ Katafalkın yapımıyla görevlendirilen Bruno Taut hayatının son eserini Kemal Atatürk için tamamladı. O telaşla Ankara'nın sert havasında tutulduğu zatürre bir müddet sonra onun kalp kriziyle ölümüne neden oldu. Sığındığı ülke ona şükranını gösterdi. Edirnekapı Şehitliği'ne defnedilen ilk yabancı oldu. Taut ebedî şehir İstanbul surları karşısında ebedî uykusunu uyuyor.¹²⁰ Büyük adamların pek azı böyledirler; ama daha azı vefatlarından sonra dahi özlenirler. Bizim özlediğimiz gibi... ¹¹⁹ Atatürk'ün cenaze töreninin ayrıntıları için bakınız: Ali Güler, Bir Vedanın Ardından - Atatürk'ün Ölümü Cenaze Töreni ve Defin İşlemi, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2009. ¹²⁰ Önder Kaya, "Edirnekapı Mezarlığı ve Bruno Taut", Şalom, 15 Mayıs 2013.
Sayfa 420·Kitabı okudu
Aklına gelen düşünce kelimelere dökülmeyecek kadar karmaşık, öfke ve kederle yüklü. Bazı insanların bedel olarak ruhlarını verebileceği bir şeyi kimi insanların çarçur ettiği düşüncesi: Sağlıklı ve acının yer almadığı bir vücut. Neden böyledirler? Çünkü bir sonraki gündoğumunun ötesini göremeyecek kadar kördürler, duygusal yaraları vardır veya bencildirler. Ve insan nefes almaya devam ettikçe, güneşin doğduğunu görür.
Sayfa 367 - Altın Kitaplar·Kitabı okudu
Atatürk Pontus Terörüyle Nasıl Mücadele Etmiştir?
Atatürk, Samsun'da yaptığı incelemeler sonucunda Mondros'tan sonra şımaran Rumların Pontus hükümeti kurulması gib bir safsata etrafında toplandıklarını, çeteleriyle düzenli bir program
Sayfa 120 - Kripto Basın Yayınları·Kitabı okudu
"Dedikodu edenlerin ağızlarından çıkan o pis kokuyu avam neden hissetmez? Zira dedikodu halk arasında o kadar çoğalmıştır ki, halkın burunları artık bu kokuya alışmıştır. Debbağları ve kirişçileri görmez misiniz? Onların çalıştıkları yerdeki kokuya kimse tahammül edemez, ama kendileri bunu hissetmezler ve iğrenmezler. Çünkü gece gündüz o koku ile haşı neşirdirler. İşe dedikodu yapanlar da böyledirler."
Reklam
57 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.