Kimseye uyum sağlamak zorunda değilim.
Kimsenin bana göre davranmak için incelik göstermediği gibi bende hiç kimseye göre adımlarımı ayarlayacak değilim. Herkes keyfince ben neden ömrüm yenince!
Öfkemi af buyrun ama susamam, insanların bir kısmı kötüdür ve onlari hep görmek zorunda kalırsın.
Tam tersi olmasını beklerdik oysa ki değil mi? Neden cevaplarımız dahi yok? Halbu ki ben her zaman kesinim. Sizin neden kesin kararlarınız yok. Sizler de kesin olan durumlara ihtiyacınız var. Aksi takdirde bu belirsizliğiniz beni öldürecek..!
Zamanın bize mecbur ettirdikleriyle beraber kendimizi, kendi benliğimizi kaybettik. Ne zaman yok olur bu zaman?
Hiçbirimiz bilmiyoruz değil mi?! Tıpkı nefesimizin hangi güne tekabül edeceğini bilmediğimiz gibi...tırnaklarımızı geçirerek yırtındığımız bu dünya hayatı için ne çok şey kaybettik ne çok şey kazandık...neyse ki gerçek dünyanın varolduğunun bilincinde ve fikrindeyiz.
Hazır yeri gelmişken şunuda söyleyeyim: İnsanlık, nefsine yenik düşmüşse eğer; bil ki, artık o insan olmaktan çıkmış bir zavallıdan farksızdır. Hayvanlar bile usülünce yaşayıp giderken, biz insanlar hayvanlardan bile aşağılık duruma düşürür olmuşuz kendimizi.
Öyleyse söyleyin bana, hanginiz nefsini yerla yeksan edebildi? Ne mutlu ona, galip gelmiş tüm fenalıklara!..