Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
YA BEN BU KADAR AKICI BIR KİTAP OKUDUĞUMU HATIRLAMIYORUM DAHA ÖNCE, BU NEYDİ BÖYLE???? Kitabı soluksuz okudum ve sıkıldığım tek bir an bile olmadı, su gibi akıp gitti kitap. Aralarındaki çekim, kimyaları şaka mıdır ya?? Nikolai ve onun lotus çiçeğinin hikayesinin her zaman güzel olacağını biliyordum ama bu kadar seveceğimi beklememiştim.
Brandon
Şimdi çok daha iyi anlıyorum #atatürk ün neden okul müfredatına alınmasını istediğini...
.
Sefalet içerisinde bir bataklık ülkesinden, en ufacık köylerde dahi okulların açılması, okumanın arttırılması, eğitimli kişilerin bu uğurda mücadelesinden doğan #rolmodel bir ülke haline gelen #finlandiya nın hikayesi #beyazzambaklarülkesinde .
Özet şu: Ülke için çok çalışılacak, dürüst, iyi huylu ve ahlaklı olunacak, okunacak, okutulacak…
Okutulacak, her yerde her zaman
.
Ülkesini seven her bir birey birer #snelman olmalı, eşit -ve özellikle altını çiziyorum- ücretsiz eğitimle karokepleri geleceğe kazandırmalı, aydınlık, düzenli, düzeyli ve yaşanılabilir bir ülke ve dünya bırakmalı gelecek nesillere...
Unutulmaması gereken tek şey gelecek nesilin bizim eserimiz olacağı öyle değil mi?
.
.
Çok okuyalım, çokça okutturalım...
.
“Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.”
Mustafa Kemal Atatürk
Herkesin çok beğendiği bir kitaptı, herhangi bir beklentim yoktu ama başları beni pek çekmedi. Tabii hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Hep belki beğenirim diye devam ettim kitaba fakat asla sarmadı, içine çekmedi. Daha sonrasında sadece bitirmek için okumaya başladım. Yazarın dili benlik değildi. Griffin'in mal mal tripleri rahatsız etti. Tamam en yerli sensin, kes. Kitabın neden bu kadar abartıldığını asla anlamadım. O kadar sıkıcıydı ki... bir olayı da yok yani, 200 sayfa boyunca kızın cinayet mi yoksa intihar mı onu çözmesini, Griffin ile durmadan yatmasını falan okuduk ama boştu yani bomboş, aşırı sıkıcı. Geniş bir karakter tablosu vardı, unutmamak için herkesin adını bir kenara not ettim, olur da diğer kitapları okursam diye. Ama bence rs'ye sokacak türden bir kitaptı. Yazar duyguyu geçirememiş bence asla hissetmedim. Sonda dram kasmaya çalışmış ama heyecanlanmadım bile. Gerçekten hiç sevmediğim kitaplar var ama bunun kadar sıkıcısını okumadım. Kapağını görünce istemsizce güzeldir algısı oluştu fakat hayır.
Kapak aşırı karanlık, polisiye havası veriyor bence ama fos çıktı. Zaten aralarındaki ilişki asla samimi gelmiyordu, genel olarakta seks için bir araya geliyorlardı. Tom Smith'in de aptal aptal tripleri illallah ettirdi. Şükürler olsun sonunda akıllılık edip kovabilmiş. Katile de asla şaşırmadım. Aslında söylemek istediğim daha şeyler var ama burada söylenmez, o yüzden susuyorum. Genel olarak hiç beğenmedim, önermem de. Belki de yanlış zaman da okumuşumdur bilmiyorum ama sevmedim.
Herkese merhaba arkadaşlar. Bugün karşınıza,kiminin çok sevdiği ve idol olarak gördüğü kiminin ne diyor bu adam dediği, kimininse dinlerken kendinin ne kadar “cahil” olduğunu fark ettiği, ekranların sevilen yüzü İlber Ortaylı ve onun”Bir Ömür Nasıl Yaşanır ?“ kitabı ile geldim.
Bu kitabı okulumuzun kitap kulübü ile okumaya karar verdik. Aslında
"Yeryüzündeki her insanın kendisini bekleyen bir hazinesi vardır."
"Kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şeyi istediğin zaman, Evren'in Ruh'unda bu istek oluşur. Bu senin yeryüzündeki görevindir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar."
Uzun zamandır okuyacağım kitaplar arasında olup bir türlü okuyamadığım kitap
Söze nerden başlayacağım konusunda biraz üzerine düşünmem gerekti. Deneme türünün isim babası olan Montaigne'nin düşüncelerini ele aldığı tüm bilgi birikimlerini aktardığı eşsiz bir yapıt bana göre. Her başlıkta yazdıklarının doğruluğu su götürmez bir gerçek... Bugüne kadar bize ulaşmış olması onu okuma fırsatı bulmak çok kıymetli. Altı çizilmesi gereken nokta atışı tespitlerini gördükçe, bütün kitaptan alıntı yapma isteği uyandırdığını söyleyerek bile abartmış sayılmam kendime adıma. Kısacası bir başucu kitabı niteliğinde olan Denemeler'i bitirdiğinizde hayatınızda daha önce neden erken okumadım diye bir iç hesaplaşmada yaptırmıyor değil, hala okumayanlarınız var ise bu kitap konusunda öncelik sıranızı kesinlikle bir gözden geçirmelisiniz derim ve sözü Montaigne'den alıntı yaparak tamamlamak isterim:
"Yorumlar kaynıyor her yanda karınca gibi, gerçek yazarsa binde bir çıkıyor."(s.260)
Keyifli okumalar...
