Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğru eşi (veya eşleri) bulup onlarla üre­menin arkasındaki evrimsel baskı, cinsel arzularımız ve tavır­larımız şeklinde tezahür eder. Tüm kültürlerin kadınlarında kum saati vücut biçimi tercihinin nedeni, doğanın bizi doğur­ganlığa, sağlıklı ve uygun özelliklere itmesidir. Kim derdi ki, bir erkeğin kokusunu çekici bulan kadın, aslında bu erkeğin bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan akyuvar antije­ninin kokusundan etkileniyor? Bu erkek bir de diğer kardeş­lerinden daha esmerse, daha da çekici hale gelecektir; çünkü daha çok pigment sahibi olmak, UV güneş ışınlarının folat seviyesini düşürmesini önlemeye yardımcı olur ve bu da daha iyi spermler anlamına gelir. Ya da şunu düşünelim; erkeklerde homoseksüellikle genetik arasında bir bağ varsa, bu gen he­teroseksüel kadınların erkeklerden etkilenmesini sağlayan ve daha çok üremelerine neden olan gen olabilir.
Bu gibi kelimeler neden bana hayli ruhsuz ve soğuk geliyor? Senin ismin olabilecek derecede hoş bir kelimenin var olmayışı sebebiyle olabilir mi acaba?
Reklam
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
+ "Neden seni öldürmek istesin?" - "Kim bilir? Psikopat olabilir. Dışarıda onlarca deli elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Birini öldürmek için sebebe ihtiyaçları yok ki. Deli oldukları için öldürüyorlar!"
Sayfa 108 - Olimpos YayınlarıKitabı okuyor
Kendimi en kötü hissettiğim anda başımı şöminenin yanına yaslarım. Derken aniden içimde bir arzu belirir- öldür kendini, o zaman biter neden yaşıyorsun ki -böyle bir hayat yaşamak korkaklık. Hem zaten öyle uzun yaşamayacaksın Haline bir bak, dünyada sürünüp duruyorsun şu sefil bedeninle -ilaçla kirlenmiş- Bu nöbetçi kırılganlığın yüzünden nöbet başında. Yaşamak bu değil kesinlikle. Aslında sadece bir an bu —ölüm benim gölgem— bu etin kokacağı bu parmağın sertleşip moraracağı fikri var ya işte ona katlanamıyorum. Ve hayat sana el sallıyor iki ay sonra yaz akşamları sahiden güzel olabilir belki bir yaz daha güneşli günler.
Sayfa 83 - *
Dünya Adil Bir Yer Değil
Bugün dünyadaki 35. yılım, doğum günüm. Cahit Sıtkı’nın deyişiyle: “Yolun yarısı”. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan, şahit olduğum binlerce hayat hikâyesinden, kendimce okuduğum kitaplardan, dinlediğim müziklerden, izlediğim filmlerden bir terapist olarak şunları öğrendim: İnsan nisyanla malüldür ve fena halde hüzne, hüsrana mahkûmdur. Her hal
Reklam
Üç Gözlü Kuzgun
"Sen gerçekten bir karga mısın?" diye soru Bran. Ya sen gerçekten düşüyor musun? diye sordu karga "Bu yalnızca bir rüya," dedi Bran. Rüya mı? diye sordu karga. "Yere çarptığında uyanacağım" dedi Bran, kuşa. Yere çarptığında öleceksin, dedi karga. Gözlerini kapadı ve ağlamaya başladı. Sana söyledim. Tek çözüm uçmak, ağlamak değil. Hem ne kadar zor olabilir ki? Ben yapabiliyorum. "Senin kanatların var," Belki seninde vardır, bazı kanatların farklı biçimleri vardır. "Düşüyorum" Her uçuş, düşüşle başlar, dedi karga. Aşağı bak. "Korkuyorum..." AŞAĞI BAK! Bran aşağı baktı. Artık biliyorsun, dedi omzuna oturan karga. Neden yaşamak zorunda olduğunu artık biliyorsun. Bran, "Neden?" dedi anlamayarak. Düşüyordu. Çünkü kış geliyor. "Bir adam korkusuna rağmen cesur olamaz mı?" dediğini duydu kendi sesinin. Ve babası cevap verdi. " Bir adamın gerçekten cesur olabileceği tek andır korktuğu an. " Şimdi Bran, dedi karga aceleyle. Seçimini yap. Uç ya da öl. Ölüm çığlıklar atarak ona doğru geliyordu Bran kollarını açtı ve UÇTU.
533 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Psikolog masraflarımı karşıla Hakan Günday!
"Zamanla kabuk tutar yaralarım. Ara sıra da herkesten gizli bir köşe bulurum. Sessizce ağlarım." Ekşi Elmalar, (Yerli Film) "Kabuğunu koruyan kaplumbağa, dışarıda tüm tehlikelere rağmen huzur içinde yaşar, ama insanlar kendi kabuklarına çekilerek gerçek mutluluğu kaçırabilirler." İnsan doğası gereği güvende olmak ister. Bu
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Bir Sömürge Hikâyesi
Afrika Üçlemesinin ikinci kitabı Artık Huzur Yok. Obi Okonkwo'nun İngiltere'ye eğitim almak için gitmesiyle başlayan bir süreci anlatıyor. (Zaten ilk kitap olan Parçalanma'da Obi'nin ailesi ve ülkesinin nasıl sömürü altına girdiğini anlatıyordu yazar. Ne kadar üçleme olarak bilinsede bağımsız olarakta okunabilir) Obi aldığı eğitimle istediği kültürel seviyeye ulaşıyor ama bunu kendi ülkesindeki insanlara kabul ettirmesi pek de kolay olmuyor. Köklerimiz,adetlerimiz ne olursa olsun içimizde bir yerde saklı kalıyor ve bunu saklamak pek kolay olmuyor. Dili akıcı ve sade ama ilk kitabı da okumuş biri olarak kendime şu soruyu soruyorum: Bu kadar yaralayıcı ve derin bir konu neden bu kadar yavan anlatılmış? Sömürge-sömürgecilik yıllar boyu bütün ülkelerin sorunu olmuş. İnsanlar ve toplum üzerinde derin yaralar açmış. Ve böyle bir sorunun üstünkörü anlatılması verilmek istenen mesajın etkisini azaltmış. Yine de okuduğum için pişman değilim. Afrika Edebiyatı ile tanışmak isteyenler için iyi bir başlangıç olabilir. Keyifli okumalar
Artık Huzur Yok
Artık Huzur YokChinua Achebe · İthaki Yayınları · 2019219 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
"Neden Müslümanım?" o kadar önemli ve derin bir soru ki kendimize sormamız ve cevabını vermemiz gereken. insanın doğduğu aileden kaynaklı inanç sahibi olup daha ötesine karışmayan ,kafa yorup da bu soruyu sormayan nice insan yığınları var . aslında bu cevabı bulsak doğru bir istikamette hayat sürebiliriz. bu kitapta ise Caner hocanın kaçtığımız bu soru üzerinde Kur'an'daki ayetlerden yola çıkarak bilimin ve aklın ışığında , veri ve tarihten örnekler vererek bizlere farklı bir pencereden bakabilme ve akıldaki sorulara cevap verme açısından bilgilendirici ve doyurucu bir bilgiye sahiptir. aklındaki soruya cevap bulmak isteyenler için yardımcı olabilir. ama şunu söylemek gerek bir nefeste bitirilecek bir yapıya sahip değil bu yüzden ağırdan almakta fayda var anlamak için.
Neden Müslümanım?
Neden Müslümanım?Caner Taslaman · İstanbul Yayınevi · 2020354 okunma
Reklam
256 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
ASIL CANAVAR İNSANLAR OLABİLİR Mİ?
SPOİ İÇERİR!! Sayfalar boyunca hatta kitabın neredeyse tamamında canavarın çektirdiği zulümleri görüyoruz. Sırf çektiği acılardan ötürü yaratıcısından intikam almak, ruhunu tatmin etmek uğruna onca masum insanın canına kıyışı... Kitabı özetlemek gerekirse Victor isimli bir gencin yaptığı çalışmalar sonucu parçaları birleştirerek oluşturduğu
Frankenstein
FrankensteinMary Shelley · İthaki Yayınları · 202113,8bin okunma
Stendhal'i kıskanıyor olabilir miyim? Beni kesinlikle yapabileceğim en iyi ateist şakadan mahrum etti: "Tanrı'nın tek özrü, var olmayışıdır..." Ben de bir yerlerde şöyle demiştim: Varoluşa şimdiye kadar en büyük itiraz neydi? Tanrı...
Sayfa 37
İnsanlardan korkmak, kızgınlık ve bu kızgınlığın yarattığı düşmanca duyguların dıştan fark edilmesi tehlikesinin doğal bir sonucudur. Ne var ki, tehlike kişinin kendi içinden değil de dıştan gelecekmişçesine algılanır. Dolayısıyla, diğer insanlardan olumsuz davranışlar geleceğini düşünen kişi, aslında kendi olumsuz duygularından korktuğunu göremez. Bir insanın düşmanlık duygularını bastırması kendi seçimi ile olmaz. Bu, refleks türünde bir süreçtir. İnsanın düşmanlık duyduğu kişilerin sevgisine ve desteğine gerek duyduğu ya da böylesi duyguları kendisine yakıştıramaması gibi durumlarda daha da yoğunlaşır.Düşmanca duygularını bastırmak, insana en çabuk yoldan bir güvenlik sağlarsa da, kişinin savaşması gerektiği yerlerde bundan kaçınarak sanki her şey yolunda gidiyormuşçasına davranmasına neden olabilir. Böyle bir durum insanın kendisini daha da savunmasız hissetmesine yol açar.
Bir hedefi olmalı değil mi insanın, bir ideali bir amacı..? Peki o hedef, ideal ve amaç belli değilse ne yapmalı insan? İnsanın hayali, amacı tek gayesini bulmak olabilir mi? Rüzgarın savurmasına izin verip savurduğu yerlerde aramak kendini, hayalini, idealini. Bulmaya çalışmak umutsuzluğa kapılmadan. Neyi aradığını bilmeden. Bir arayış içerisinde olmak ama o arayışın sonucunun ne olacağını bilemeden... Yürümek nereye yürüdüğünü bilmeden, yaşamak neden yaşadığını bilmeden, gözlemek neyi gözlediğini bilmeden ve aramak; arayışı aramak ile bulmaya çalışmak. Neden ve niçin aradığını bilmeden. Bazen yıkabilir bu durum insanı ama amaçsızca yaşayıp gitmektense amacını ararken gitmek daha iyi değil mi? Bulmak önemli değil aslolan aramak, belki ararken kayda değer bir şeyler üretebiliriz. Ne de olsa "Yerin altındakiler üstündekilerden daha fazla" değil mi, peki onların kaçı hatırlanıyor veya kaçı amacını bulup göçmüş buradan. Yerin altına girdikten sonra amacına ulaşamamış, hatırlanmayan büyük gruba girmek istemiyorsak arayışa başlamalıyız sanki, hatırlanmayabiliriz ama hatırlananların hepsi bu yollardan geçmiş kişiler değil mi? Arayış yoluna girmek, yokluk yoluna girmekten daha iyi değil mi? Hem ne diyor Halil CİBRAN:"... yürümekle varılmaz lakin varanlar yürüyenlerdir." Hepimiz ulaşmamız gereken yere varabilmek için yola çıkmamız temennisiyle, huzurlu arayışlar...
Belirsizlikler, haksızlıklar, neden? Diye sorguladıklarımız… Her birinin cevabını bulduğumuzda üzerimizden bir yük kalkıyor ve dünya değişiyor gibi oluyor. Bakış açımız ve anlam noktamız da değişiyor elbet ya da bu süreç birbirini etkiliyor da olabilir. Nihayetinde nedenleri ve sonuçları anlayabildiğinizde affetmek daha kolay bir hale geliyor. Affedebilmek ise çok şey… Ve sonrasında, fırtınalı dalgalı bir denizin ertesinde suyun durgunlaşması gibi bir dinginlik hali geliyor.
Asker

Asker

@__sabret2
·
24 Nisan 13:03
Her şeyi anlamak, her şeyi affetmektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.