Evet evet burası kitap uygulaması..
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki? Fotoğraf
ALO 188
Mistik eğilimleri olan saplantılı bir matematikçi bir gün rüyasında yüz seksen sekiz sayısını görür. Ve rüyasının devamında küçük bir çocuk gü￾lerek ona şöyle der: “Bu sayının ne anlama geldiğini çevrendeki herkes bilecek ama sen bil￾meyeceksin!” Matematikçi uykudan uyanır uyanmaz bu sayının peşine düşer. Çünkü onun inançlarına göre hiçbir
Reklam
Bazı gizli şeyler söyleyeceğim ama bunları kimseye söylememeniz gerek.
Aramızda kalacağına söz verin önce ve sonra sonuna kadar yazılanları okuyun lütfen. Hepimiz insanız diye başlayayım söze. Bu insanlığımız günaha meyilli bir fıtratta olduğumuzu belirtmek içindi. Peşine de Müslüman olduğumuzu söyleyeyim. Bu Müslümanlıkta ahiretimizi düşünen insanlar olmak zorunda olduğumuzu belirtmek içindi. Bu iki noktayı
-Yıllar sonra ilk kez ha? +Evet. Hâlâ inanamıyorum.. -Bu buluşma... +Öyle..Hep hayaldi de, gerçek oldu. -Neden sustun onca yıl? +Susmadım ki.. -Ama bana söylemedin. +Söyleyemezdim.
İsraf olmasın diye sofradaki ekmek kırıntılarını toplayıp yiyen bir nesilden, gittiği açık büfe kahvaltıda yediğinin üç mislini çöpe atıp israf eden bir nesle savrulduk. "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" hadisi ile büyüyen bir nesilden , komşusu açken yediği yemeği sosyal medyada paylaşan, hatta o yemeğin hesap fişini bile paylaşan bir görgüsüzlüğe savrulduk. Misafir geldiğinde, edebinden çayı bile kapının arkasından uzatan annelerimiz vardı bizim. Şimdi ise sokakta, düğünde kadın erkek beraber halay çeken bir nesle savrulduk. 15-20 yaşlarındaki gençlere 'kız arkadaşın var mı?' dediğimiz bir ahlaksızlığa savrulduk. İnsanın nikahlı eşi olur onunla gözünü açar onunla gözünü kapatır.Müslüman'a yakışan budur... Bu anlayıştan Milyonların izlediği kimin kimi aldattığı belli olmayan o dizilerin peşine düştük. Aldatma ahlaksızlığını, zinayı normal görür olduk. 50-60 yaşında ihramını başına geçirip sokağa çıkan annelerimizden, üstünde elbise olmayan bir nesle savrulduk. Gerekirse sadece bir lokma olsun ama helal olsun anlayışından; helal olsun, haram olsun yeter ki benim olsun anlayışına savrulduk. Yalanı, torpil'i, israfı normal görür olduk. Bütün bunları yaptıktan sonra da diyoruz ki: Neden başımıza bu kadar bela geliyor? Eğer aklımıza başımızı almazsak başımıza öyle büyük bir bela gelir ki "keşke toprak olsaydık" deriz .Rabbim aklımızı başımıza almayı nasip etsin .Rabbim hepimizi muhafaza etsin.
Hadi biraz ümit ver bana neden olmasın?
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.