Günlük sıkıntı ve öfkelerle geçiyor hayat. Otomobilin tamiri, para hesabı, neden yazdıklarımı anlamıyorlar, neden çevrede kimse yok v.s. Belki de anlaşılacak, önemsenecek bir şey yazmadım, yapmadım. Sadece yazı hayatı denilen çamura bulaştım, yeni öfkeler edindim o kadar.
Sayfa 220 - 30 Ocak 1976
Hiç olmazsa düşünebilseydim. Günlük sıkıntı ve öfkelerle geçiyor hayat. Otomobilin tamiri, para hesabı,neden yazdıklarımı anlamıyorlar, neden çevrede kimse yok v.s. Belki de anlaşılacak, önemsenecek bir şey yazmadım, yapmadım. Sadece yazı hayatı denilen çamura bulaştım,yeni öfkeler edindim o kadar.
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Günlük sıkıntı ve öfkelerle geçiyor hayat. Otomobilin tamiri, para hesabı, neden yazdıklarımı anlamıyorlar, neden çevrede kimse yok v.s. Belki de anlaşılacak, önemsenecek bir şey yazmadım, yapmadım. Sadece yazı hayatı denilen çamura bulaştım, yeni öfkeler edindim o kadar.
Sayfa 220Kitabı okudu
Oğuz Atay günlüğünde şunları yazmıştı; Bugünlerde umutsuzluk var. Bu adamlar çürüyen et, dökülen diş gibiler. Neden yazdıklarımı anlamıyorlar, neden çevrede kimse yok? Bu sokakta bir iki küçük mezarlık olsaydı da, her gün işe giderken ölülerle selamlaşsaydım. Sanıyorum burada ben kendimi dışarıda bırakılmış hissediyorum. Korkarım sonunda ben de
" Neden yazdıklarımı anlamıyorlar, neden çevrede kimse yok..."
Sayfa 256
Oğuz Atay günlüğünde şunları yazmıştı; Bugünlerde umutsuzluk var. Bu adamlar çürüyen et, dökülen diş gibiler. Neden yazdıklarımı anlamıyorlar, neden çevrede kimse yok? Bu sokakta bir iki küçük mezarlık olsaydı da, her gün işe giderken ölülerle selamlaşsaydım. Sanıyorum burada ben kendimi dışarıda bırakılmış hissediyorum. Korkarım sonunda ben de teslim olacağım, bu daha acıklı olacak.
Reklam
Geri110
110 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.