Bilmez Miyim Hiç
Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der ona Bu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklar Dolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yok Kıyılar da bomboş, kır yolları da Soluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorum Duymuyorum belki de, biliyorum yalnızca Ayaklarımın altında yaban naneleri, kekikler Yol kenarında bir kapı, tahta Peki,
192 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Deli Tarla-İnceleme
Birileri aracılığıyla tanıştığım yazarları ve kitapları seviyorum. Şermin Yaşar ile de komşum aracılığıyla tanıştım ve sevdim açıkçası hikayelerini, tarzını. Bu kitabına on değil de sekiz puan vermemin nedeni biraz fazla argo kelime vardı, tabii ki günümüz diliyle yazılmış normal sayılacak kelimeler belki ama bunları ben kullanmadığım için okumak rahatsız etti. Kısaca kitabın içeriğine gelirsek Deli Tarla kitabın içinde bulunan diğer 16 öyküden ilki. Sevdiğim öykülerin alıntılarını burada ara ara paylaştım zaten. Öykülerin her biri bence kendi içinde güzel ve mesajı olan öyküler bana en sıradan geleni ise Muazzez ve Yelkovan Çetesi oldu. Kitabın adını veren öykü olduğu için Deli Tarla'dan kısaca bahsetmek isterim, babalarının ölümü üzerine miras bölümü yapılan dört kardeş arasında deli tarlayı kimse almak istemiyor çünkü babaları sihirli mantar yeyip onun etkisiyle kafası gidiyor, kardeşler de o tarlanın neden olduğunu düşündüğü için istemiyor en küçük kardeş olan Kerim'e veriyor tabii gerçekler de Kerim'in ziraat mühendisi karısı sayesinde açığa çıkıyor. Diğer öyküleri de böyle kısa kısa diyebilirim. Yazar akıcı, tamamıyla günümüz diliyle yazdığı için okuması da zorlamıyor. Yazarın başka kitapları da var okumayı düşünüyorum okudukça yine paylaşacağım. Kitapla kalınız :)
Deli Tarla
Deli TarlaŞermin Yaşar · Doğan Kitap Yayınları · 20205,3bin okunma
Reklam
Başımı her kaldırdığımda gördüğüm şeyin şemsiyemin karanlığı olması,hayatımın fragmanını izlemek gibiydi.Karanlık olan her şey hayatıma benziyordu.Şemsiyenin siyah tonu bana kendimi gösteriyordu sanki.İçinde bulunduğumuz bu enkaz,bizi karartan bu şemsiyeler,içimdeki boşluk,zamanımın durduğu hissi,hepsi öylesine tanıdıktı ki sanki zaten hayatım boyunca verdiğim mücadelenin devamını yaşıyordum. Sank çark dönmüyordu,dişliler birbirine değip akmıyordu,akrep ve yelkovan birbirini takip etmiyordu,zaman ilerlemiyordu,hayat durmuştu.Sanki hayat yolumdaki taşlar hep pürüzlüydü,her şey ben ilerlerken canımı yakmak üzerine kurgulanmıştı,üzerinden geçtiğim yollar beni yaralıyordu,bana giden yollar hep kapalıydı.Hayatım bana bunu neden yapıyordu?
Bilmez Miyim Hiç...
Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der ona Bu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklar Dolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yok Kıyılar da bomboş, kır yolları da Soluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorum Duymuyorum belki de, biliyorum yalnızca Ayaklarımın altında yaban naneleri, kekikler Yol kenarında bir kapı, tahta Peki,
Ne biçim konuşmalar beklediğini bilmez değilim. Bir hıyarağası elini tutup evlenme önerisinde bulunacak... Sana bunu öğrettiler değil mi? Düş yoksunu bir hıyarağası... Belki seni sevdiğini de söyler... Neden söylemesin ki? Yalan olduktan sonra. Çünkü sevdiği sen değilsindir, el değmemişliğindir olsa olsa. Bilmem, anlatabiliyor muyum? Efendim?..
Sayfa 31 - YKY
Belki seni sevdiğini söyler... Neden söylemesin ki? Yalan olduktan sonra.
Sayfa 31
Reklam
Bilmez Miyim Hiç
Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der ona Bu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklar Dolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yok Kıyılar da bomboş, kır yolları da Soluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorum Duymuyorum belki de, biliyorum yalnızca Ayaklarımın altında yaban naneleri, kekikler Yol kenarında bir kapı, tahta Peki,
Her gün farklı bir adla anılsa daha iyi olurdu, farklı bir sayısı olsa, her ayın farklı bir ismi olsa; dönüp durmaktansa ilerlemeye devam etse. Saatler de dönüyor, saniye yelkovanı yakalıyor, yelkovan da gün sonunda akrebi; hepsi buluştuktan sonra silbaştan, hafta bitinceye; sonra hepsi ayın sonuna kadar birbirini kovalıyor, bu böyle devam ediyor. Çoğu zaman neden başımın döndüğü anlaşılıyor... Düz bir çizgi değil, bir kısır döngü bu. Yani kısaca her şey anlamsız bir yığın halinde hareket ediyor, daha en başından binmemiş olmam gereken bir atlı karınca bu ve her turu bana fazla geliyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
BİLİYOR MUSUN?
Biliyor musun? İçimi dökmek istedim sana. İçimi dökmek, yana yakıla. Başı koparılmış bir serçe gibi, Zavallı çırpına çırpına. Kanatlarım kırık, Uçamıyorum bir başıma. Boynu bükük bir çiçek olurum,
Sanki çark dönmüyordu, dişliler birbirine değip akmıyordu, akrep ve yelkovan birbirini takip etmiyordu, zaman ilerlemiyordu, hayat durmuştu. Sanki hayat yolumdaki taşlar hep pürüzlüydü, her şey ben ilerlerken canımı yakmak üzerine kurgulanmıştı, üzerinden geçtiğim yollar beni yaralıyordu, bana giden yollar hep kapalıydı. Hayatım bana bunu neden yapıyordu?
Sayfa 124 - İndigo KitapKitabı okudu
Reklam
Bir hıyarağası elini tutup evlenme önerisinde bulunacak Sana bunu öğrettiler değil mi? Düş yoksunu bir hıyarağası Belki seni sevdiğini de söyler Neden söylemesin ki? Yalan olduktan sonra. Çünkü sevdiği sen değilsindir, el değmemişliğindir olsa olsa.
Saatleri saydim Zaman gecmeden karanlik bastirdi cam kenarinda suretinle konustum duvardaki saate baktim yelkovan ilerledikce kalbimin ritmi hizlandi ritim tutturamadim sabah olsun diye gunesi bekledim neden mi! Sen gel diye ...
Günün en uzun vakti akıyor usulca Kaybetmişlik ve tükenmişliğimiz üstüne Kan kaybediyor yelkovan gidişine Susar gibi koşarak gidiyorsun Belli bıraktığına huzuru almaya gidiyorsun Loş ışığında kahveni Bak ve dinle Rüzgar var düşün içinde Hoş bir ninni, anne sedası gibi Rüzgarın estiği düşün içinde Bak ve dinle Ufuksuz denizlerin birinde Bir fenerin olduğunu Yolunu kaybettiğinde hatırla Neden fenerin orda olduğunu Gör onu ve dinle Işıklar parlıyor içinde Unutma diyorum ama sen anla Anlat kim var fenerin bağlı olduğu limanda...
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.