Prens Hal'un "Tanrı'ya ölüm borcun var." diyerek ona meydan okuması karşısında Falstaff derin düşüncelere dalıyor: Ama vadesi gelmedi. Vadesinden önce ödemek hiç hoşuma gitmez. Benden bir şey istemeyene ödeme yapmak için neden atayım ki? Neyse, önemli değil. Onur beni mahmuzluyor. Peki ya beni mahmuzlayan onur ölmeme neden olursa, o zaman ne olacak? Onur, kopan bacağı yerine takabilir mi? Hayır. Ya kolu? Hayır. Peki ya bir yaranın acısını dindirebilir mi? Hayır. Yani onurun cerrahi becerileri yokmuş, öyle mi? Öyle. Peki o zaman nedir bu onur? Bir kelime. Peki, bu onur kelimesinde ne var? Nedir bu onur? Hava. Ne hoş bir bilanço Kimde var? Çarşamba günü ölende. Hissediyor mu? Hayır. Duyuyor mu? Hayır. Yani, hissedilmez, öyle mi? Evet ölüler tarafından hissedilmez. Peki yaşayanlarla yaşamaz mı? Hayır. Neden? Çünkü iftira buna izin vermez. Öyleyse, benim onurla işim olmaz. Onur, ucuz bir kitabeden başka bir şey değildir -böylece geldik benim soru-cevap dersimin sonuna.
Sayfa 189Kitabı okudu
Nedir bu ölmeme günü ?
Babamlar Nevizade'de içki içerlerken, bir tombalacı dolaşıyormuş civarda. Babamların masasına gelmiş adam, çektikleri sayılara göre bahse tutuşmuşlar. Tombalacı, "eğer en yükseği ben çekersem masadaki şişeyi alır ve giderim," demiş. "Tamam," demişler ve herkes torbadan numarasını çekmiş, en yüksek sayı tombalacıya çıkmış. Tombalacı bunun üzerine, "bu masada oturan herkes bu şişeye imza atacak," demiş. Masadakiler kabul edip imzalarını atmışlar ama bir şart koşmuşlar: "Sana bu masadaki şişenin yanı sıra, bir şişe daha alacağız ama bu şişeyi seneye toplandığımız gün buraya getireceksin." Ertesi sene olmuş, aynı günde tombalacı çıkıp gelmiş, koymuş aldığı şişeyi masaya ve başka bir şişeyi alıp gitmiş. Bir ritüele dönüşmüş bu ve bu ritüele de "ölmeme günü" denmiş. Ne var ki, her sene o şişeden bir imza eksilmiş. İsa Çelik'in dediğine göre, en son şişe babamda kalmış. Ölmeme günü böyle, hiç aksamadı bu.
Reklam
632 syf.
10/10 puan verdi
ah raskolnikov ah iki gözüm rodion romanovic raskolnikov.. 19. yüzyıl dünya klasiklerinden dünyaca ünlü rus yazar fyodor mihailoviç dostoyevski‘nin unutulmaz eseri. türkiye iş bankası kultür yayınları basımında 687 sayfadan oluşan uzun soluklu ve ilk sayfasından son sayfasına kadar okuyucuyu içerisine alan, adeta hapseden eşsiz bir kitap. öyle
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · İş Bankası Kültür Yayınları · 2006158,6bin okunma
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12