kâlbim ki kırk yılı aştı bir-iki kez evinden
çıkıp başkalarının kâlbinde konaklamaktan başka
fiyaka nedir hiç bilmedi hayatta
her kâlbin olur o kadar fiyakası
boşuna mı besliyoruz onu göğsümüzün
en güzel odasında
Haydar Ergülen
Yalnızca ben değilim bunu dileyen
kâlbim ki kırk yılı aştı bir-iki kez evinden
çıkıp başkalarının kâlbinde konaklamaktan başka
fiyaka nedir hiç bilmedi hayatta
her kâlbin olur o kadar fiyakası
boşuna mı besliyoruz onu göğsümüzün
en güzel odasında
1.
Hayatımı nasıl taramalıyım ki fiyakalı dursun
Kimse anlamasın bir İstanbul hatırası olduğunu
Yoksa taşralı bir küçük adam Paris 'te şair olur
Ve ölür, ütülü bir mendil gibi unutulur
Galiba insanın yakışıklı bir kâlbi olmalı önce
Sık sık tozu alınmalı, parlatılmalı aynalı sözlerle
Benimse kalp hususunda cilalı bir cümlem
Yıllarca mırıldandım olmadı, artık yalvarıyorum
Tanrım n'olur bir fiyaka bağışla bana
hatırlı kullarının arasında sayılmasam da
çok görme ufacık bir jesti, fiyakalı bir bakış
fırlatamadan ölüp gideceğim yoksa
Yalnızca ben değilim bunu dileyen
kalbim ki kırk yılı aştı bir-iki kez evinden
çıkıp başkalarının evinde konaklamaktan başka
fiyaka nedir hiç bilmedi hayatta
her kalbin olur o kadar fiyakası
boşuna mı besliyoruz onu göğsümüzün en güzel odasında?
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
bir ışık daha var, bu ışıklardan başka.
hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
bir şey daha var bütün yaptıklarından başka
niceleri geldi , neler istediler,
sonunda dunyayi bırakip gittiler.
sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi?
o gidenler de hep senin gibiydiler..
geçmis günü beyhude yere yâd etme,
bir
Ruhun fiyakası mı işte buna gülerim
onu bir tek şairler yazar yazmasına da
yine şairler anlamaz: ruh bir miras
fakat gelenek gibi yeniden yorumlanırken
galiba biraz cila gerekiyor ona da
benimse ne sözlerim cilalı ne istibalim parlak
fiyaka yapayım derken fiyasko olur da
ruha ıstırap vermekten başka bir işe yaramaz!
Bilirim fiyakalıdır bazı itiraflar, bende
ne fiyakalı bir itiraf var ve ne de bir cümle
acı ve trajedi, aşk ve ölüm üstüne, şöyle;
Aşk tek kişilik cinayettir ve herkes
kendine kıyar sevdiğini öldürmeden önce!
Necip Fazıl Kısakürek der ki; “yarının ölüleriyiz kimliğimizi abartmaya gerek yok.” Bir damla su değil midir insanoğlunun aslı? Nedir bu caka ve fiyaka?
…
Hayatımı nasıl taramalıyım ki fiyakalı dursun
Kimse anlamasın bir İstanbul hatırası olduğunu
Yoksa taşralı bir küçük adam Paris 'te şair olur
Ve ölür, ütülü bir mendil gibi unutulur
Galiba insanın yakışıklı bir kâlbi olmalı önce
Sık sık tozu alınmalı, parlatılmalı aynalı sözlerle
Benimse kalp hususunda cilalı bir cümlem
Üstad Necip Fazıl der ki; “yarının ölüleriyiz kimliğimizi abartmaya gerek yok.” Bir damla su değil midir insanoğlunun aslı? Nedir bu caka ve fiyaka? Bu kibir, bu gurur? Dünya dediğimiz şey gelip geçici değil mi?
“Size şu hayatta verilen şeyler, bu dünyanın gelip geçici zevklerinden ve aldatıcı süslerinden başka bir şey değildir; oysa Allah katındaki nîmetler hem daha kaliteli, hem de süreklidir; hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?”
Fiyakası Nedir Hayatın
Hayatımı nasıl taramalıyım ki fiyakalı dursun
kimse anlamasın bir İstanbul hatırası olduğunu
yoksa taşralı bir küçük adam Paris ‘te şair olur
ve ölür, ütülü bir mendil gibi unutulur
Galiba insanın yakışıklı bir kalbi olmalı önce
sık sık tozu alınmalı, parlatılmalı aynalı sözlerle
benimse kâlp hususunda cilalı bir cümlem
Haydar Ergülen. Her cümlesinde bir yerlerdeyim. Fiyakası nedir hayatın? Benim için ben kimimle eş değer bir soru açıkçası. Fiyakalı bir hayatım var mı sahi ? Ya da fiyakalı bir hayat nasıl olmalı ? Bunları düşüneceğim bir süre. Cila gerekiyor fiyaka için benim okumak yeterli değil çoğu zaman uzun uzun düşünmek gerekiyor.
“Ruhun fiyakası mı işte buna gülerim
onu bir tek şairler yazar yazmasına da”
yine şairler anlamaz.
Yalnızca ben değilim bunu dileyen
kâlbim ki kırk yılı aştı bir-iki kez evinden
çıkıp başkalarının kâlbinde konaklamaktan başka
fiyaka nedir hiç bilmedi hayatta
her kâlbin olur o kadar fiyakası
boşuna mı besliyoruz onu göğsümüzün
en güzel odasında.
Fiyakası Nedir Hayatın?, Haydar Ergülen