Neden şeriat gelmeli?
Eselamûaleykûm 🤚 Öncelikle Şeriat bilindiği üzere şuan İranda uygulandığı gibi bir yönetim şekli değildir! Şeriat, Allah'ın Müslümanlar'a halkı ve ülkeyi yönetim sistemi için uygulamalarını emrettiği kanunlardır. Sevgili peygamberimiz ﷺ bize nasıl yürüyeceğimizi, nasıl konuşacağımızı, insanlara karşı nasıl davranacağımızı öğretmişken
"Kuran Nedir?" (müthiş bir tanım)
KUR'AN, şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi ve âyât-ı tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri ve zeminde ve gökte gizli esma-i İlahiyenin manevî hazinelerinin keşşafı ve sutûr-u hâdisatın altında muzmer hakaikin miftahı ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifatat-ı ebediye-i Rahmaniye ve hitabat-ı ezeliye-i Sübhaniyenin hazinesi ve şu İslâmiyet âlem-i manevîsinin güneşi, temeli, hendesesi ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası ve zat ve sıfât ve esma ve şuun-u İlahiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, bürhan-ı kàtı'ı, tercüman-ı sâtıı ve şu âlem-i insaniyetin mürebbisi ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyet'in mâ ve ziyası ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi ve insaniyeti saadete sevk eden hakiki mürşidi ve hâdîsi ve insanlara hem bir kitab-ı şeriat hem bir kitab-ı dua hem bir kitab-ı hikmet hem bir kitab-ı ubudiyet hem bir kitab-ı emir ve davet hem bir kitab-ı zikir hem bir kitab-ı fikir hem insanın bütün hâcat-ı maneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi' bir kitab-ı mukaddestir..
Bediüzzaman demiş ki "Bana Risale-i Nur ilham ile yazdırıldı". Bunu tasdik etmek zorunda değiliz. Muhyiddin İbn Arabi demiş ki: "Bu kitaplar bana yazdırıldı", bunu da tasdik etmek zorunda değiliz. Bizi bağlayan nedir? Edille-i Şer'iyye! Âlimlerimiz gereken ölçüyü koymuş. Rüyada şöyle olmuş, ilham gelmiş böyle olmuş, keşifte şöyle gelmiş... Biz bunların hak olduğunu inkâr etmiyoruz. Bunlar haktır, bunları kabul ediyoruz ama bunlar bizi "bağlamaz"; bunları tasdik etmek zorunda değiliz. Falanca veli zat falanca konuda bir şey söylediğinde bu sözü Kitab'a, Sünnet'e, İcma'ya uyuyorsa alırız, uymuyorsa "Kendisini bağlar, bizi bağlamaz" deriz. Ölçüyü bu şekilde koyarsak hiçbir problem kalmıyor.
Sayfa 248 - Rıhle KitapKitabı okudu
5507 syf.
·
Puan vermedi
ARAŞTIRINIZ Şirk, küfür, hurafeler ve bidatler. 1000 kitap uygulamasını kullanmadan önce sadece risale-i Nur okuyanları nurcular olarak biliyordum ve uygulamayı kullanmaya başladıktan sonra popüler okunan bir kulliyat olmasından dolayı bir hevesle bende gençlik rehberi kitabını aldım ve içinde eski Türkçe çok kelime oldugunda 50 60 sayfa
Risale-i Nur
Risale-i NurBediüzzaman Said Nursî · RNK Neşriyat · 0481 okunma
687 syf.
·
Puan vermedi
Işık ve Tuz
Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ona nasıl tuz tadı verilebilir? Artık dışarı atılıp ayak altında çiğnenmekten başka işe yaramaz. (İncil: Matta: 5) Yeryüzünün tadı, biz. Biz, hepimiz. İnsan-ı kamil olanın tekamülü hayatiyet süresince devam ediyor. Tadı muhafaza etmek. Tadı tuzda muhafaza etmek. Tadı olan bizleri bu
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,9bin okunma
871 syf.
·
Puan vermedi
Risale-i Nur Okuma Aksiyonu
Risale-i Nur külliyatını okumaya ve anlamaya çalışırken karşılaştığım bazı tanıtıcı notları derledim. Önsöz Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı.1 Kıymettar, kusursuz bir malın dükkâncısı müşterilere yalvarmaya muhtaç değil. Müşterinin aklı varsa yalvarsın.2 Müşteri olmak; Kur’an’ı anlamak istiyor muyuz?
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Rnk Neşriyat · 20135,5bin okunma
Muazzam ya muazzam..
Bazen tevazu, küfran-ı nimeti istilzam ediyor belki küfran-ı nimet olur. Bazen de tahdis-i nimet, iftihar olur. İkisi de zarardır. Bunun çare-i yegânesi ne küfran-ı nimet çıksın, ne de iftihar olsun. Meziyet ve kemalâtları ikrar edip fakat temellük etmeyerek, Mün'im-i Hakiki'nin eser-i in'amı olarak göstermektir. Mesela, nasıl ki murassa ve müzeyyen bir elbise-i fâhireyi biri sana giydirse ve onunla çok güzelleşsen, halk sana dese: "Mâşâallah çok güzelsin, çok güzelleştin." Eğer sen tevazukârane desen: "Hâşâ!.. Ben neyim, hiç. Bu nedir, nerede güzellik?" O vakit küfran-ı nimet olur ve hulleyi sana giydiren mahir sanatkâra karşı hürmetsizlik olur. Eğer müftehirane desen: "Evet, ben çok güzelim, benim gibi güzel nerede var, benim gibi birini gösteriniz." O vakit, mağrurane bir fahirdir. İşte fahirden, küfrandan kurtulmak için demeli ki: "Evet, ben güzelleştim fakat güzellik libasındır ve dolayısıyla libası bana giydirenindir, benim değildir." (Sikke-i Tasdiki Gaybî 228.sh - Risale-i Nur)
Enver NeşriyatKitabı okudu
Risale-i Nur
Kur'ân'ın hakikatlerini müspet ilim anlayışına uygun bir tarzda izah ve ispat eden Risale-i Nur külliyatı, her insan için en mühim mesele olan "Ben neyim? Nereden geliyorum? Nereye gideceğim? Vazifem nedir? Bu mevcudat nereden gelip nereye gidiyorlar? Mahiyet ve haki- katleri nedir?" gibi suallerin cevabını vazıh ve kat'i bir şekilde, çekici bir üslûp ve güzel bir ifade ile beyan edip ruh ve akılları tenvir ve tatmin ediyor.
Sayfa 1045Kitabı okudu
5507 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Risale-i Nur
Bu yazacaklarım incelemeden ziyade hissiyatımı ifade sadedinde birkaç kelâmdan ibaret olacaktır. "Risale-i Nur nedir?" diye sorsalar cevabım "Kabul olunmuş duamdır." olacaktır. Daha çocuk yaşta iken aklıma gelen sualleri cami imamı olan kıymetli bir hocama sorardım. Yıllar sonra Nurları okuyunca o suallerimin sorulduğunu ve çok muknî ve kalbimi mutmain eden bir şekilde cevaplar verildiğini gördüm. "Neden kabul olunmuş duamdır?" Çünkü İslâmî kitapları görünce hep Rabbime dua ederdim. "Ya Rabbi! Öyle bir eser serisi nasip et ki, sürekli okuyayım. Okudukça sorularıma cevaplar bulayım. Okudukça ilmimi arttırayım." Ve bu sebeple defalarca camideki hocaların yanına gidip bana böyle kitaplar verin diye talepte bulunmuştum. Hocalar da bana "Al İlmihâl oku." deyip İlmihâl vermişlerdi. Ve okumuştum. Elhamdülillah farz, vacip, sünnet, mendub, müstehab ve günlük hayata dair kısımları öğrenmiştim. Ama benim zihnimde sürekli sorular vardı ama onlara tatmin edici cevaplar bulamıyordum. Ve Rabbim ettiğim dualarımı kabul etti Üstâd
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
'nin kaleme aldığı
Risale-i Nur
Risale-i Nur
Külliyatı ile karşılaştırdı ve okumayı nasip etti.
Abdulkadir Çelebioğlu
Abdulkadir Çelebioğlu
Risale-i Nur
Risale-i NurBediüzzaman Said Nursî · RNK Neşriyat · 0481 okunma
BİLGİ OLARAK PAYLAŞIYORUM. YORUMSUZ.
ATATÜRK'ÜN KENDİ SÖZLERİ VE HEPSİ KAYNAKLI BUYURUN... ----------------- Önce Kuranı türkçesine çevirmesinde ki asıl maksadını öğrenelim. Buyurun; i.hizliresim.com/zoB6zz.png i.hizliresim.com/BLRC6P.png (#48290394) Daha detaylı bilgi
Sadakat Nedir? Ve Feda etmek neye denir?
"Biz, Risale-i Nur'un şakirdleriyiz. Said de bizim gibi bir şakirddir. Risale-i Nur'un menbaı, madeni, esası da Kur'an'dır. Yirmi senedir emsalsiz tetkikat ve takibatla beraber, kıymetini ve galebesini en muannid düşmana da ispat etmiştir. Onun tercümanı ve bir hizmetkârı olan Said ne halde olursa olsun, hattâ Said de –El-iyazü billah– Risale-i Nur'un aleyhine dönse bizim sadakatimiz ve alâkamızı inşâallah sarsmayacak." deyip o kapıyı kaparsınız.
Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan sual edilse: "En leziz ve en tatlı haletin (durumun) nedir?" Belki diyecek: "Aczimi, zaafımı anlayıp validemin tatlı tokadından korkarak yine validemin şefkatli sinesine sığındığım halettir."
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Hayret etmen engelleniyor,uyan!
Nedir bu ülfet? Ders, kendi nefsimedir. Hissesi olan alabilir. Kaydırarak okuyabilirsiniz. Güzellik, Nur'undur.
Mesnevi-i Nuriye
Mesnevi-i Nuriye
,
Sözler
Sözler
Resim