Sayar: Safahat'ın önsözünde şöyle diyor:
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bî-zârım!
Kalp, hâlden hâle giriyor ve kalbin çevrimleri var; bu bende de böyle, sizde de böyle, Akif'te de böyle... Hepimiz karşılaştığımız olaylar karşısında hâlden hâle giriyoruz; bazen ümitsizliğe kapılıyoruz ve gönlümüz daralıyor ama etrafımızda o muhabbet halkasını kurabilirsek, bast hâliyle sıkışmış kalbimize bir ferahlık geliyor, güneş doğuyor. Nef'î'nin şöyle bir beyti vardır bu meyanda:
Çalış gamgînleri şâd etmeğe şâd olmak istersen, Sevindir kalb-i nâsı gamdan âzâd olmak istersen.
Yani mutlu olmak, gamdan azad olmak istersen kederlileri ve gamlı insanların kalbini sevindir, diyor.
-Neden bugün bir İmam-i Gazali, bir Muhyiddin-i Arabî çapında bir düşünür, bilgin ve dehadan Arap topraklarında eser yoktur?
-Neden Mevlânâ, bir Fuzûlî, bir Şeyh Gâlib, bir Nef'î, bir Bâkî çapında olmasa bile onun eteklerine ulaşmış bir şair, bir ruh eğiticisi Türk ülkesinde boy göstermemektedir?
-Hâfız’ın, Sâdî’nin, Attar'ın ülkesi İran'daki bu ölüm sessizliğinin sebebi nedir?
-Bir İmam-ı Rabbâni yetiştirmiş bir Hindistan, neden bugün en çorak bir ruh iklimi halindedir?
-Hatta son büyüklük hayalleri gibi görünüp çekilen İkbal'ler, Yahya Kemal'ler ayarında veya onlara yakın düşünür ve şairlerin nesli neden kesilmiştir?
Tûti-i mûcize-gûyem ne desem lâf değil
Cerh ile söylememem âyinesi sâf değil
Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insaf değil
(Ben mucizeler söyleyen bir papağanım,
söylediklerim alelâde laflar değildir.
Bu yüzden felek ile söyleşemem, çünkü gönül
aynası temiz değil onun.
Bağrında saf düşünceler bulunmayanlara,
Bu, gönül ehlidir" diyemem; çünkü (bencileyin)
gönül ehli olanların birbirini bilmemeleri insaf
değildir.)
Nef'i
*****
*****
"Şimdiki söz ustaları içinde Nef'î gibi bir şair daha yoktur. Çünkü onun sözleri Yedi Askı şiirleri gibidir ve kendisi de İmrülkays sayılır."
Taşlıcalı Yahya
*****