Gözyaşlarım, taşı delen elmas gibi, taş bağrımı delerek akarken, ben kendime göre şu dizeleri söylüyordum:
"Bir nefes gidiyor ömürden her an,
Bakıyorum: ne var önümde kalan?
Elli yılın gitmiş, uyursun hâlâ,
Bâri şu beş günü anlamlı yaşa!
Bir iş görmeksizin kalkıp da giden,
Ve göç davulları güm güm öterken
Hâlâ yükünü bağlamayan