Şiirde Uç Noktalarda Kalem Oynatmak
Halit YILDIRIM
Her ne kadar şiirin tam bir tanımı yapılmamışsa da “şiir yürek sesidir” desem kimse itiraz etmez sanırım. Belki de bunda her şairin farklı bir dünyasının olması, farklı bir tarzı olması sebeptir. Önceleri şiir için ölçülü ve kafiyeli söz olarak bakılırken bugün bu tanımın dışında çok farklı
Herkes âcizdir!..
Hükümdarlar, köle sahipleri, sultanlar, zenginler ve fakirler, hepsi Allâhʼın kaderinin esirleridir.
Kalpleri Oʼnun elindedir.
O (celle celâluhû), onların kalplerini istediği gibi çekip çevirir.
Düşmez kalkmaz bir Allah'tır.
Herkes düşer de kalkar da.
Ne düştüğüne üzül, ne kalktığına sevin!..
Düştün ya, kalkabilirsin de, kalktın
Kendine fazla geldiğin günler olur. Aldığın nefes bile bazen ağır gelir sana. Kendini bile fazlalık hissedersin kendi hayatında. Gün bitsin ve yalnızca zaman geçsin diye yaşarsın bazı zamanlarda. Ne yediğinden tat alırsın, ne içtiğinden. Sonra bir bakmışsın çok şey olmuş ve her şey üst üste gelmiş. İşin içinden çıkamayacak duruma gelirsin. Göğsüne bir ağrı saplanır, gitmez günlerce. Bir süre sonra göğsündeki o ağrıyla yaşamaya da alışırsın. Kendini kimseye adım atamayacak kadar büyük ve ağır bir yorgunluğun içinde bulursun. Kalbinin yalnızca kan pompalamaktan başka bir işlev görmediği, duygularının kimseye hiçbir şey hissettirmediği hissizlik bulutu sarar başını. Gidecek hiçbir yer, hiç kimse bulamazsın. Anlatmak istersin, susarsın. Bu defa dersin, bu defa sanırim toparlanamayacağım. Bu
defa ayağa kalkamayacağım. Sonra Allah'ı anarsın, bütün sıkıntıların geçer. Unutma, kul bittim dediğinde, Rabb'i yettim der.
Göğsünün daraldığını biliyoruz. (Hicr 15/97)
Rabbin için sabret. (Müddessir 74/7)
Her zorlukta bir kolaylık vardır. (İnşirâh 94/5)