NOT: lütfen kopyalamayınız telif hakkı içerir!
Size yıllar önce tanıdığım ama hikâyesini henüz yeni öğrendiğim bir kadından bahsedeceğim. Bu kadınla bir mezarlıkta tanışmıştım. Ağlıyordu. Bir yakınını kaybetmişti sanırım. Yanına gittim ve baş sağlığı diledim. Yüzüme baktı, gülümsedi. Çok ama çok güzel gözleri vardı. İnsan gözlerine bakınca
> Uzun bir aradan sonra, yine bir inceleme ile merhaba demek isterim siz sevgili okurlara. Tabi beni bilen ve tanıyanlarınızın, bu satırları okumaya başlamadan önce, incelemenin uzunluğuna bakacağına da adım gibi eminim. Artık kalemin ve hayalimin gücü ne verdiyse diyelim ve yavaş yavaş konuya girelim derim. Bugün
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Tuncer Gizem Avcı / Invasion 2030
You will delve into the depths of a known legend and step into a fantastic life full of mysteries. You will experience mysterious events and accompany adventures in many parts of the world. #Invasion2030 is a book that not only has a gripping and fluent fiction, but also progresses by adding to the elements and
Vera Kurian / Geldiğimi Asla Görmedin
Psikolojik gerilim kitabı #GeldiğimiAslaGörmedin. Akıcı, sürükleyici bir kurgusu var. Sonuna kadar olayları birbirine bağlamaya ve katili bulmaya çalışıyorsunuz. Hep bir heyecan, hep bir beklenti içinde ilerlemenizi sağlıyor kitap. Beni tek hayal kırıklığına uğratan katil oldu. Bu kadar zekice ilerleyen bir
Tanrı’nın varlığını ne de yokluğunu ispatlayabiliriz. Sadece gizemi hisseder ve evren şeklinde kendisini gösteren nefes kesici plan karşısında hayrete düşeriz.
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Kırmızı ve Siyah’tan yaklaşık dokuz yıl sonra kaleme alınan bu eser, elli altı yaşındaki bu yorgun Fransız’ın dünyadan ayrılmadan önce edebiyat dünyasına bağışlamış olduğu son güzide eseri.Öyle ki Tolstoy Savaş ve Barış’taki savaş sahnelerini onun sayesinde
ㅤ
“Hepimizin işleri ters gidiyor ve üzgünüz. Bazı şeylere sahibiz ama hep bir şeyler eksik... Bir de herkes yalnız.”
Bu incelemenin ilk bölümünde Japon edebiyatına dair düşüncelerime ve okuma önerilerine, ikinci bölümde eserin yazarına dair bilgilere ve üçüncü bölümdeyse esere dair yorumlarıma yer verdim. Şimdiden okuyacaklara keyifli okumalar
Bir denizcinin haksız yere ihanet edilmesi ve esaret hayatıyla başlayan intikam arayışı... Bu, okurlarını sürükleyici bir maceraya ve derin bir intikam duygusunun karanlık dehlizlerine götüren Monte Kristo Kontu'nun hikayesi.
Romanın kahramanı Edmond Dantes, masum bir ruha sahip genç bir denizcidir. Ancak, haset ve ihanet kurbanı haline
Biliminsanları bir milyon kişinin 100 milyar doları paylaşmaya çalıştığı bir Ultimatom Oyunu deneyi yapmayı başarabilselerdi, kim bilir nasıl sonuçlar elde edilirdi?
Muhtemelen tuhaf ve nefes kesici yeni dinamikler gözlemlenirdi.
Bir milyon insan topluca karar veremeyeceğine göre her grup küçük bir yönetici elit oluşturabilirdi. Bir grup 90 milyarı kendine saklayarak karşı tarafa 10 milyar dolar önerseydi sonuç ne olurdu? İkinci grubun liderleri bu haksız teklifi memnuniyetle kabul edip 10 milyarı İsviçre'deki banka hesaplarına akıtırken ödül ve cezalarla grup arkadaşlarının isyan etmesini engelleyebilirdi. Yönetim, muhaliflerin derhal cezalandırılacağına dair tehditler savurabilir, sabırlı ve uyumlu davrananlara öteki dünyada sonsuz ödüller vaat edebilirdi. Antik Mısır ve 18. yüzyılda Prusya'da bunlar yaşandı ve dünyanın her köşesindeki sayısız ülkede işler hâlâ böyle yürüyor.
Bu tehdit ve vaatler istikrarlı hiyerarşiler ya da kitlelerarası işbirliği ağları yaratabiliyor, tabii insanlar bu düzenin insanların kaprisleri yerine doğanın değişmez kanunları ya da tanrının kutsal emirleri olduğuna inandığı sürece.