Aylar geçiyor sen hala geleceksin
Yetmez mi bu hasret,daha yıllarca mı sürsün
Hülyalarımda memba taze bir çiçeksin
Bekletme yazık,sen de solar,bir gün sen de sürünürsün…
Dayanamadı Afife ve “Nasıl içtin şeker yerine tuz konulmuş koca fincanı?”diye sordu
“Aşkla” demek isterdi Selahattin ama diyemedi.Onun yerine “içtim işte “dedi.
Derin,soluk kesen,hazin bir hikayeydi Afife ‘nin anlattığı.
Sawaşlarla altüst olan,muhafazakarlıkla modernite arasına sıkışmış bir toplumun,sawrulup giden hayatından söz ediyordu çünkü karşılarında oturan kadın.
Yazarın okuduğum ilk kitabı...İlk kadın tiyatrocumuz Afife Jale'nin yaşadığı dönemde sahneye çıkma yolculuğunu ve bu yolculukta çektiği zorlukların kitaba dökülmüş en güzel hali.Afife Jale ile birlikte yaşadığı döneme yolculuk yapıp onun her anını onunla beraber yaşıyorsunuz.Biyografi sevenlerin sıkılmadan okuyacağını düşündüğüm bir kitap.
Bir bahar akşamı rastladım size
Sevinçli bir telaş içindeydiniz
Derinden bakınca gözlerinize
Neden başınızı öne eğdiniz?
İçimde uyanan eski bir arzu
Dedi ki yıllardır aradığım bu
Şimdi soruyorum büküp boynumu
Daha önceleri neredeydiniz?
Karadeniz’de gemilerin mi battı kızım ?diyen dadısına melül mahsun bakıp ,kalbinin derinlerinden gelerek “daha da kötü be dadıcığım keşke gemilerin batsa.Ben battım!dedi Afife.