Farklı cinse ait iki genç karşılaşır da aralarında küçük bir kıvılcım olursa bu ilk aşamadır ve kontrol edilebilir. Akil devrededir, muhakeme yeteneği kendini korur ve olasılıkları, emir ve yasakları farklı pencerelerden bakarak değerlendirebilir. Lakin iş ikinci aşamaya gelir, gençler; "bir alana bir bedava" şeklindeki promosyon ürünleri gibi yan yana gezmeye başlarlarsa işte orada akıl muhakemesi devre dışı kalır, kontrol edilemez. Nefis darbe yapar.
Küçük bi nefis muhakemesi
Bir gaye-i hayal olmazsa, yahut nisyan basarsa, ya tenâsi edilse; elbette zihinler enelere dönerler. Şöyle anlıyorum, bir gayen olmazsa sen kendini gaye edinirsin. Bir davan olmazsa dünyayı dava edinirsin. Bugün ne yesem, yarın ne giysem ,ilerideki eşim ile hangi şehirde yaşasam, acaba nerde ev alabilirim, telefonumu yenilesem mi, gibi gibi. Ehli dünya zaten bunu yapıyor. Musk abi bile uzaya kafayı takmış gayesini koymuş oraya. Ya biz ? Samimi söylüyorum, nefsime de hitaben, Müslümanlar bizim gayemiz ne ? Gençlik maddi manevi çöküş içinde. Lgbt ve inançsızlık sadece dışarıdaki insanları vurmuyor. Yarın süslü hayaller kurduğun evliliğinden dünyaya gelicek çoçuğunuda o rüzgar alabilir. Alıyor da . İlacı olan bizler gayemizi bunun neşri yapmazsak vebali üzerimizedir-i, anlıyorum...
Reklam
Milleti için, İslamiyet için yaşamak, çalışmak istiyordu. Büyük bir nam bırakmak emelinde idi. Bu ümid ateşi, bu iman nuru daima yüreğini, dimağını yakar, geceleri uykusunu kaçırır, gündüzleri elinde kitap, harita, saatlerce çalışır, saatlerce düşünürdü. İslamlar, Türkler, Tatarlar hakkında Fransızcada, Rusçada, Türkçede ne kadar kitaplar yazılmış