Nevruz Türklerin Ergenekon'dan Çıkış Bayramıdır. Bu yazıyı okumaya başladığınızda Bölücüler yine o tehdit dolu Nevruz kutlamalarından birini gerçekleştirmiş olacaklar. Bu yılı "çözüm Nevruzu" ilan ettiler. Muhtemelen yaktıkları nefret ateşinin üzerinden "Öcalan'a özgürlük" sloganlarıyla atlayarak "ayaklanma"
531 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Vay canına, bu kitapta bitti. Çok iyi dediğim kitaplardan biri oldu. Ve artık benden kitap tavsiyesi isteyenlere rahatlıkla önereceğim kitaplar arasına girdi. Kinyas ve Kayra yitik hayatlarının unutulmuş insanları. Hissetmekten, sevmekten, acı çekmekten ve daha birçok insani özellikten mahrum, ruhları bozuk adamlar. Hayatın anlamı, ölüm ve yaşam
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,5bin okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
“İnsan olmak kolay değildir, hele ki ‘insanca’ yaşanabilecek bir toplum düzeni yoksa!” Fareler ve İnsanlar Nobel edebiyat  ve Pulitzer ödüllerinin  sahibi John Steinbeck tarafından yazılmış bir roman.  Amerika’nın 1929 Ekim’deki borsa krizinden, II. Dünya Savaşı’nın başlamasına kadar geçen 12 yıl süren Büyük Buhran sırasında, Kaliforniya’da bir
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023169,7bin okunma
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Bir Hikaye: Kurt ile Köylü. Bir kurdu avcılar fena halde sıkıştırmışlar. Kurt ormanda oraya buraya kaçmakta, ancak peşindeki avcıları bir türlü def edemez. Canını kurtarmak için deli gibi koşarken bir köylüye rastlar. Köylü elinde yabasıyla tarlasına girmektedir. Kurt adamın önüne çöker ve yalvarmaya başlar: “Ey insan ne olur yardım et bana,
Emire Nişli
SMYRNA AMAZON KRALİÇESİ (İZMİR) Ah! İzmir'im, canım İzmir'im, SMYRNA ...20 yıl kavuşma hasretiyle yandığım özel şehrim benim. Denizine, kıyısına, kokusuna, insanına, taşına, toprağına. Allah'ım her şeyine yandığım şehrim. Şimdi nefes alabildiğim ve ruhumu yeniden besleyebildiğim aşık olduğum aşkım SMYRNA.
Reklam
Babanın otoriter konumu, onun politik rolünü yansıtır ve ailenin otoriter devletle ilişkisini açığa vurur. Üretim sürecinde üst'ün baba karşısında aldığı aynı konumu, o da aile içinde elinde tutar. Ve devlet büyükleri karşısındaki kulluk konumunu, çocuklarında, özellikle oğullarında yeniden oldurur. Bu bağıntılardan küçük burjuva insanın Führer (önder) kişiler karşısındaki pasif, bağımlı tutumu fışkırır. Hitler, bunu derinden sezmeksizin, şunları yazarak, küçük burjuva kitlelerin bu tutumlarına yaslandı: "Toplum büyük çoğunluğuyla öyle kadınsı eğilimli ki, soğukkanlı düşünmeden çok duygusal anlama, düşünmesini ve eylemini belirler. Bu algılama ama karışık olmayıp çok basit ve kapalıdır. Burada fazla ayrıntılama yoktur, buna karşılık olumlu ya da olumsuz, sevgi ya da nefret, hak ya da haksızlık, doğru ya da yalan, ama hiç yarı öyle yarı böyle ya da kısmen vb." (Mein Kampf, s. 201)
ORFEUS VE EURIDICE: Yunan mitolojisinde romantik bir serüvenin kahramanı olan Orfeus, Trakya Kralı Oeagre’nin Kalliope adlı (insanların güzel konuşma, merhamet duyma ve inandırma güçlerini yöneten) ilham perisinden olan oğludur. Başka bir rivayete göre de Orfeus, Apollo’nun Klio adlı(insanların şiir ile tarihe olan ilgilerini yöneten) ilham perisinden dünyaya gelen oğludur. Argonautlar seferine de katılan Orfeus’a Apollon günün birinde bir lir verir. Orfeus lir çaldıkça bütün doğa kendinden geçer, vahşi hayvanlar kulak kesilir, ağaçlar, kayalar müziğin büyüsü ile yürümeye başlar. Orfeus, Euridice isimli sevgilisiyle evlendiği gün, Euridice’yi bir yılan sokup öldürür. Bu korkunç durum karşısında Orfeus karısını bulmak için yer altı ülkesine kadar gitmeyi göze alır. Müziğinin olağanüstü büyüsüne başta tanrılar tanrısı Zeus ve hatta ölüler ülkesinin merhametsiz tanrıçası Persefon bile hayran kalır. Orfeus’a acıyan tanrılar, Euridice’yi bir şartla geri vermeyi Orfeus’a vaat ederler. Bu şarta göre; Orfeus’un ölüler ülkesinden çıkıncaya kadar Euridice’nin yüzüne bakmaması gereklidir. Ancak Orfeus yolda dayanamaz ve Euridice’nin gelip gelmediğini anlamak için arkasına bakar ve bakınca da Euridice tekrar geri alınır. Yeryüzüne eli boş dönen Orfeus bütün kadınlardan nefret eder ve bir rivayete göre de Bakantlar tarafından parçalanarak ölür. Çektiği özlemin ateşini bir türlü dindiremeyen Orfeus’un kendine hakim olamayıp merakına yenilmesi her şeyin sonu olur ve böylece güçleri kendinde toplayabilmenin, kendine hakim olmaktan geçtiği gerçeği bu konunun merkezinde yer alır.
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir. Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir. Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
Yelkovan kımıldadı, hayat saatim soluk aldı, ömrümde duymadığım bir sessizlik vardı çevremde; yüreğim yılgıya kapıldı. Yalnız gezerdim; o yanlış yollarda gönlüm neye acıkırdı geceleyin? Dağlara tırmanırdım; kimdi sen değilsen, aradığım dağbaşlarında? Gürültüler ve gök gürlemeleri ve fırtına sağanakları, bundan, bu sakıngan, kuşkulu kedi
Reklam
266 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
başlangıç ile bitişin örtüşmesine dair, roman şu paragrafla başlar: "kronik vicdan azabı, tüm ahlakçıların hemfikir olduğu gibi, hiç de istenmeyen bir duygudur. ... ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerinde kara kara düşünmeyin. temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir." o beklenen sonda ise vahşi john, son anlarını derin bir
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202159,6bin okunma
“Ailenle tanışmadan önce pantolonumu ütülerim, söz veriyorum. Çiçek bile getiririm.” “Ah, Tanrım. Sakın yapma, lütfen,” “Buraya gelirsen ailem beni dalga geçerek öldürür.” “Tebrik ederim, olayı daha da ilgi çekici bir hale getirdin. “Senden tahmin bile edemeyeceğin kadar nefret ediyorum.” “Pes et artık, Mara. Sen vermesen de bulacağımı biliyorsun.”
Sayfa 169 - Pegasus Yayınları
1.435 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.