"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗
Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum.
Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim...
____________________________________
Biliyor musun
Kişinin biri kişinin birine ‘senin yerin yurdun neresi’ diye sormuş. Kişinin biri ‘nereyi seversen orası senin dünyandır. Ben edebiyatı severim, edebiyatlıyım’ demiş. Güya edebiyat günlük yaşamdan kaçmak için en iyi ülkeymiş. Kaybolmak isteyenler en iyi orada kaybolurmuş. Sevmek isteyenler en iyi orada severmiş. Orada hayallerimize ulaşmak istesek
Sessiz Ev, Orhan Pamuk'un okuduğum 10. kitabı oldu. Orhan Pamuk bu eserinde, dağılmakta olan ve birbirinden kopmuş Darvınoğlu ailesi üzerinden 1980'li yılların Türkiye'sinin fotoğrafını çekmiştir. Gerçekten o dönemin Türkiye'sinde insanlar çeşitli sebeplerle birbirinden ayrıştırılmış ve aynı evdeki insanlar bile siyasi propagandalarla birbirine
Yıkım hangi nesnenin felaketi değildir ki! Hele ki insanda olursa yıkım hem fiziki hem de ruhani bir çöküşün mimarıdır.
Biri der ki kar bana Noel’i hatırlatır. Kar yaşamamış, hayatı tahayyül etmemiş bir insana, akla elbet Noel’i hatırlatır. Bilmiyorum nedendir lakin kara kaplı kitap bana boyuna karı anımsattı. Çünkü kar yokluktur, çaresizliktir
Tanrı'nın varlığını bile büyük bir cesaretle sorgulayın; çünkü, eğer varsa, gözleri kör eden korkuya bağlılıktan ziyade akla bağlılığı daha çok onaylamak zorundadır.
THOMAS JEFFERSON
______
Jose Saramago, Portekizli 1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi dünyaca ünlü bir yazardır. Körlük romanıyla tanıdığımız Saramago’nun farklı yazım stili,
Kırmızı ceketini giymiyordu artık, Çünkü şarap kırmızı ve kırmızıydı kan da,
Ellerine de şarap, bir de kan bulaşmıştı
Ölünün başucunda onu bulduklarında,
Sevdiği kadıncağız, sevgilisiydi ölen,
Öldürmüştü kadını vurarak yatağında.
Evet böyle başlıyor o meşhur şiirimiz. Tuncel Kurtiz ile ünlenen herkesin bildiği ama çoğunun Wilde'e ait olduğunu
Kötülüğü ve kötülük sonucu insan vicdanının yaşadığı azapların her türlü hukuki cezadan daha etkin olduğunu anlatan,
Fyodor Dostoyevski'nin büyük eseridir. Toplumdaki çarpık adalet anlayışını Raskolnikov karakteri ile irdeleyen Dostoyevski; kötülüğü ve kötülük sonucu insan vicdanının yaşadığı azapların her türlü hukuki cezadan daha etkin olduğunu ileri
Zamanında bir video izlemiştim KPSS için oradaki beyefendi anlatıyordu bir anısını. Biri kızını getirmiş okula kayıt için ve şöyle demiş 'hoca buna okuma öğret ama yazma öğretme .' E tabi haliyle merak edip sormuş öğretmenimiz de 'niçin ?' diye aldığı cevap da 'yarın öbür gün erkeklere mektup yazar' olmuş. İşte biz
Sibumi
#Net Spoiler içerir
BAKTIN TOPARLANMIYOR bodozlama YAZ KURTUL :)
"Ne yazarsan yaz kitabı okumadan anlaşılmayacak nasıl olsa ...
"Sibumi'ye "aşk " ile degil __(Duygusallık seni öldürür ) __ unutma :)))
şiirsel matematikle " bakacağız :) bu yüzden kızlar Hel'i unutun :)
"Sibumi bana ne dedi ?
Beynimizin
"Ben ışığın ve sevincin türküsü olmak istedim her zaman. İstedim ki benim romanlarımı okuyanlar sevgi dolu olsunlar, insana, kurda kuşa, börtü böceğe, tekmil doğaya."
İnce Memed, otuz iki yıllık bir zaman dilimi içinde yazılmış dört ciltlik bir eser olup hem Türk edebiyatında hem de dünya edebiyatında güncelliğini koruyan Yaşar Kemal
Bir yılan marangoz dükkanına girer ve köşeyi döner dönmez testereyi görür ve ona doğru ilerler. Testereye temas edince biraz yara alır. O anda dönerek tepkiyle testereyi ısırır ve bu sefer de ağzını çok fena keser.
Sonra ne olduğunu anlamayan yılan testerenin kendisine saldırdığını düşünüp testereyi bütün gücü ile çepeçevre sararak onu öldürmek ister. Çok acıdır ki yılan kendine testere ile vahşi bir şekilde öldürür.
Hayatta bazen öfke ile hareket edip bizi inciteni biz de incitmek isteriz. Ama aslında farkında olmadan kendi kendimizi harap ederiz. Bu yüzden nefret ve öfkeye zor olsa da sevgi ile karşılık vermeliyiz.