Zaman zaman günlük hayatın karmaşası sonucunda yoğun stres ve negatif enerjiyle yüklenen insanın, içinde yaşadığı toplumdan uzaklaşma arzusu, aslında çevresel etkenler sonucunda, kişinin kendi tercihiyle ortaya çıkan bir durumdur. İnsanın, ruhunu dinlendireceği, sağlıklı kararlar alabileceği sessiz ve daha ferah bir mekânda kalması, ondaki geçici ruhsal patolojik durumu ortadan kaldıracak; kendisini stres girdabından kurtaracak bir ortamın sağlanamaması durumundaysa bu patolojik durumun derinleşmesi ve kalıcı hale gelmesiyle sonuçlanacaktır. O halde insanın zaman zaman ihtiyaç duyacağı "ruhunu dinlendirme arzusuyla kısa süreli yalnız kalma durumunu" genel bir yalnızlık buhranı içinde değerlendirmemek lazımdır. Bu farklı bir durum. Bununla kısmen bağlantılı olarak, bakınız Arthur Schopenhauer "Okumak, Yazmak, Yaşamak" adlı kitabında ne diyor: "Akıllı adam, münzeviyane bir hayatı tercih edecektir. Hatta eğer büyük bir ruha sahipse büsbütün yalnızlığı seçecektir. Çünkü bir insan ne kadar kendi kendisine yeterse, başka insanlara o denli daha az gereksinim duyacaktır." Mevlana da "İrfan ehline yalnızlık, tefekkür etmek için bir fırsat sunar." demiyor mu? Dolayısıyla, bilinçli yalnız kalma arzusunu ayırıyoruz.
Sayfa 24
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Reklam
Belki de ben de farkına varmadan bu yüzden bu kadar negatif'im
Ana çizgileriyle ifade edecek olursak, bir insanın varoluşunu yaşaması, sadece yüzeysel olarak değil, kendisini derinlemesine tanıması, sahip olduğu duyguları ve düşünceleri fark etmesi ve bunları ifade edebilmesi demektir. Bunu gerçekleştiren kişinin dış dünya ile uzlaşması kolaylaşacaktır. Eğer bir insan, iç dünyası ile tanışmaktan çekiniyorsa, varoluşsal endişenin göstergesi olan "boşluk" ve "yalnızlık" duyguları içine girecektir.
Yalnızlık benim yaşamak zorunda olduğum beraberliğimdi. Bu beraberlik derin derin kesiyordu beni.Bazen kendim bile kalabalık geliyordum kendime. Güvensizlik... Mutsuzluk...Anlamsızlık...Kızgınlık..Negatif duygular birbirlerini kovalıyordu.
Sayfa 175Kitabı okudu
Geri14
44 öğeden 41 ile 44 arasındakiler gösteriliyor.