"Bazen yazarlar henüz var olmayan bir dünya üstüne yazar." diye başlıyor kitabımız. "Bu bir uyarı kitabıdır." şeklinde devam ediyor Neil Gaiman. Distopik bir eser olan Fahrenheit 451 kitapların yanma derecesinden alıyor adını. Bir itfaiyecinin görevi nedir ? Ateşi söndürmek mi , ateş çıkarmak mı? Bu sorunun cevabını bulabileceğiniz " İnsanların , uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne var?" sorularına cevap bulabileceğiniz ilginç bir eser. Kitapları kapaklarına göre yargılama! diye biten benzersiz bir roman. Okunmalı..
Yazarların kendi kitaplarına puan vermemesi gerektiğine inandığım için belki de puan vermeyeceğim tek kitap olacak (ileride devamı çıktığında bakarız artık). O yüzden size birkaç şeyden bahsetmeme izin verin.
Öncelikle mutluyum, hayalime giden yolda ilk adımı attığım için çok mutluyum. Akademisyenlik ve öğretmenlik çok sevsem de yıllardır hayalim
"İlk canlı var olduğunda, oradaydım, bekliyordum. Son canlı öldüğünde benim işim de bitecek. Sandalyeleri ters çevirip masaların üstüne koyacağım, ışıkları kapatıp kâinatı kilitleyeceğim çıkarken."
Büyük eserleriyle çizgi roman kültürünü şekillendiren Alan Moore’un bir başka kült eseri; Swamp Thing Efsanesi.
Kırmızı ve öfkeli bir dünya mevcut… Kırmızı şeyler var burada. Dünya senin eşini yiyor. Dostlarını yiyor… Her şeyi yiyor… Seni insan yapan her şeyi. Ve sen de bir canavara dönüşüyorsun.
Alec Holland isimli bir bilim insanının bitkiler
Neil Gaiman genç okuyucular için bir hikaye anlattığında, yetişkin okuyucunun üzerinde düşünmesi için düşündürücü bir alt metin muhakkak oluyor. Benim bu hikayeden kendime çıkardığım pay ise şuydu; Gençlerin ve çocukların edebiyatın büyüsünü ve konuşulan kelimeleri anlamaları için bir bağlama ve amaca ihtiyaçları var. Neden öğrenmeleri gerektiğini anlamazlarsa, öğrenmek için de çaba göstermezler. Ufuklarının dışında yeni hikayeler keşfetmenin sihrini gördüklerinde ise, yaşam ormanına* katılmalarını hiçbir şey engelleyemez!
Bunun yanında kitabın hem kelimeleri hem de resimleri inanılmaz büyüleciydi. Umarım en kısa zamanda Türkçeye de çevrilir.
*Burada kastettiğim kavram: jungle of life. Fakat anlam olarak tam karşılığını bulamadım. Yaklaşık olarak doğayla iç içe, toplumsal kuralların, öğretilerin dışında insanın kendi iç, yabani dünyasıyla birlikteliği anlamına geliyor.