Denizden karaya geçiş
Ne var ki, bulduğumuz bu yeni yaratık, balıklarla karada yaşayan hayvanlar arasındaki ayrımı ortadan kaldırmıştı. Balıklarda olduğu gibi, sırtında pullar ve perdeli yüzgeçleri; ama karada yaşayan ilk canlılar gibi, yassı bir kafası ve boynu vardı. Ayrıca yüzgecin içine bakınca, üst kola, önkola ve hatta bileğe karşılık gelen kemikler görülüyordu. Eklemleri de vardı; bu, omuz, dirsek ve bilek eklemleri olan bir balıktı. Bu yapılann hepsi perdeli bir yüzgeç içerisindeydi.
Sayfa 30 - NtvKitabı okudu
Denizden karaya geçiş ara formu: Tiktaalik
Tiktaalik’ten önceki bütün balıklarda, kafatasmı omuzlara bağlayan bir kemik kümesi bulunur; böylece hayvan gövdesini her çevirişinde kafasını da çevirir. Tiktaalik ise farklıdır. Kafası omuzlanndan tamamen bağımsızdır. Baş ve omuzlann bu konumu, amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve bizim de dahil oldu­ğumuz memelilerle ortaktir.
Sayfa 32 - Ntv yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Anatomistlere göre benzerlik apaçık ortadaydı. Üst kolumuzda tek bir kemik vardı ve bu tek kemik, yani humerus, omzumuzla birleşiyordu. Akciğerli balık, humeruslu bir balıktı. Ayrıca ilginç olan, bunun sıradan bir balık değil, akciğerli bir balık oluşuydu. Bu bir tesadüf müydü?
Sayfa 41 - Ntv yayınlarıKitabı okudu
Aslında, hayvanların hepsi, tek bir temanın çeşitlemeleri­dir. Bu tema, bizi inşa eden formülde yazılıdır.
Sayfa 69 - Ntv yayınlarıKitabı okudu
Hassas çiğneme şeklimize ait ilk bulguları, 190 milyon yıllık minik bir memelide görüy­ordum.
Sayfa 79 - Ntv yayınlarıKitabı okudu
Dişleri mikroskop altında inceleyince büyük bir sürprizle karsilastim: işin çıkıntıların­daki küçük aşınma izleri. Bu, dişleri birbiri üzerine kapanan bir sürüngendi. Fosilim, kısmen memeli, kısmen sürüngendi.
Sayfa 83 - Ntv YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kafatasımızdaki plakaya benzer kemikler, solungaç yaylarının üzerinde oluşur; hepsi de başlangıçta çok basit bir segmentli motif sergileyen kas, sinir ve damarlarımız da erişkin kafalarımızı oluşturmak üzere yeniden düzenlenir.
Sayfa 104 - Ntv yayınlarıKitabı okudu
Amphioxus bir solucan­dır, yani omurgasızdır. Ama balıklar, amfibiler ve memeliler gibi omurgalı hayvanlarla ortak pek çok özelliği vardır. Amphioxus’un omurgası yoktur, ama omurgalı tüm canlılar gibi, sırtı boyunca uzanan bir sinir kordonu, ayrıca, vücudunu boydan boya geçen ve bu iliğe paralel uzanan bir çubuk vardır.
Sayfa 109 - Ntv yayınlarıKitabı okudu
Kafamızın özü solucanlara, yani kafası bile olmayan organizmalara kadar uzanır. Peki, ama Amphioxus bu solungaç yaylariyla ne yapar? İçlerinden su pompalayarak küçük yiye­cek parçalarını süzer. İşte kendi kafamızın temel yapısı da, böylesine mütevazı bir başlangıcın ürünüdür. Tıpkı dişlerin, genlerin ve üyelerin yüzyıllar içerisinde değişikliğe uğraması, işlevlerinin farklı amaçlara göre uyarlanması gibi, başımızın temel yapısı da değişikliğe uğramış ve uyarlamalardan geçmiştir
549 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.