Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşte, solucanlardan balıklara ve insanlara kadar tüm canlıları kibirlerinden edecek bir görüş: Canlı tarihi çoğunlukla tek hüc­reli canlıların hikayesinden ibarettir. Buraya kadar sözünü etti­ğimiz canlıların hemen hepsi -elleri, başı, duyu organlan, hatta vücut planı olan hayvanlar- yeryüzü tarihinde kısacık bir zaman dilimine karşılık gelecek bir süredir dünya üzerindedir- Paleontolojiyle uğraşanlarımız bu zaman diliminin ne kadar kısa olduğunu anlatabilmek için sık sık "dünya yılı” benzetmesine başvurur. Yeryüzünün 4,5 milyar yıllık tarihini, dünyanın başlangıcını 1 Ocak ve bugünü de 31 Aralık gecesi kabul ederek tek bir yıl ölçeğinde ele alalım. Hazirana kadar sadece, alg, bak­teri ya da amip gibi bir hücreli mikroplar vardı. Başı olan ilk hay­van, ancak Ekim’de, ilk insan ise 31 Aralıkla ortaya çıktı. Bugüne kadar yaşayan tüm hayvanlar ve bitkiler gibi biz de, yeryüzündeki bu canlılar partisine son dakikada katılan sürpriz misafirleriz.
NTV Yayınları
Örneğin, kemik veya deri hücreleri rasgele davranışlar sergilerse -gerektiğinden fazla bölünüp gereğinden az ölürlerse- çok çirkin bir görüntüye sahip olabilir, hatta daha da kötüsü, ölebiliriz.
Sayfa 155 - Avantür KitapKitabı okudu
Reklam
288 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
İçimizdeki Savaş Alanı
Öncelikle kitabın, yazarın daha önce okumuş olduğum "İçimizdeki Balık" kitabından daha ağır olduğunu söyleyebilirim. Bazı kısımlar, (benim gibi) konuyla profesyonel olarak ilgilenmeyenlere biraz karmaşık gelebilir. Ama ana hatlarıyla bile anlaşılsa, akademik bir amaç gütmeyenler için fazlasıyla yeterli olacaktır. Düşünün ki canlılık bizlere, "olası en iyi dünyayı" değil "olası dünyaların en iyisini" sunan bir savaşın ürünü. Genomumuzun %10u eski virüslerden, %60ı kontrolden çıkıp kendi tekrarını oluşturan genlerden oluşurken, sadece %2si bize ait genleri barındırıyor. Örneğin, plesentada, anne ile fetüs arasındaki besin ve atık alışverişini yöneten sinsitin proteini, zamanında atalarımızın genomunu işgal etmiş ve hücreleri enjekte etme yeteneğini kaybetmiş bir viral protein. Ya da anı oluşumunda rol alan ve mutasyona uğradığında Alzheimer'den şizofreniye kadar uzanan sorunlara yol açan Arc geninin ürettiği Arc proteini, HIV virüsüyle neredeyse tıpatıp aynı. O da muhtemelen 375 milyon yıl önce kara hayvanlarının ortak atasının genomuna girmiş bir virüsten ibaret. Kloroplastlar, bir zamanlar serbest yaşamlı mavi-yeşil algler iken, mitokondriler zamanında başka bir hücreyle birleşmiş olan bakterilerden ibaret. Evrim gerçekten nefes kesici. Bundan milyonlarca yıl sonra, canlılık hala var olmaya devam ederse, bu karmaşık mekanizma, belki Covid virüsüyle bile işbirliği yapmayı başaracaktır.
Canlılığın Tarihi
Canlılığın TarihiNeil Shubin · Domingo Yayınevi · 202325 okunma
Mitokondri hastalıkları ve bakteriler
Araştırmacılar, insan hastalarında gördükleri değişikliklerin aynısını bakteri genlerinde oluşturdu­lar. Buldukları şey, kendi geçmişimizi anladığımız zaman çok anlam kazanıyor. İnsanlardaki bir m itokondri hastalığını, bir bakteride kısmen oluşturabilmiş, m etabolizm ada gözlenen değişikliklerin iki türde de neredeyse tümüyle aynı olduğunu ortaya çıkarmışlardı. Bu, kendi geçmişimizin milyarlarca yıllık kısmım kendi yararımıza kullanmak anlamına gelir.
İşte, solucanlardan balıklara ve insanlara kadar tüm canlıları kibirlerinden edecek bir görüş: Canlı tarihi çoğunlukla tek hücreli canlıların hikâyesinden ibarettir. Buraya kadar sözünü ettiğimiz canlıların hemen hepsi -elleri, başı, duyu organları, hatta vücut planı olan hayvanlar- yeryüzü tarihinde kısacık bir zaman dilimine karşılık gelecek bir süredir dünya üzerindedir.
scienceblogs.com/loom Cari Zimmer'e ait bir blog sayfasıdır; evrim konusundaki bilgi ve tartışmaları içeren titiz, güncel ve iyi yazılmış bir kaynak. scienceblogs.com/pharyngula Bu, erişime açık, aydınlatıcı ve güncel blog sayfası, gelişimsel biyoloji profesörü P. Z. Myers tarafından yazılıyor. Bu zengin bilgi kaynağı izlenmeye değer. Hem Zimmer'in hem de Myers'in bloğu, en son keşifler hakkındaki bilgi ve yorumlar için de izlenmeye değer çok sayıda mükemmel blog barındıran scienceblogs.com adresinde yayınlanmaktadır. Sitede, bu kitabın konusuyla ilgili bloglar arasında Afarensis, Tetrapod Zoology, Evolving Thoughts ve Gene Expression da bulunmaktadır. tolweb.org/tree Hayat Ağacı. (Tree of Life) Projesi, bütün canlı gruplan arasındaki ilişkiler üzerine, düzenli olarak güncellenen ve güvenilir bir çalışmadır. Berkeley’deki UCMP sayfasında olduğu gibi, burada da evrim ağaçlarının nasıl hazırlandığı ve yorumlandığı hakkında öğretici kaynaklar bulunmaktadır.
Reklam
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Evrim teorisinin temellerini oluşturan “ara formlar” hakkında yazılmış en başaralı eser. “Tiktaalik” olarak adlandırılan ara form canlının bulunması ile evrim teorisi başarısına bir yenisini daha eklemiş oluyor ve bu eser bu başarının detaylarını bize aktarmakta çok iyi! İkinci bir türlerin kökeni infiali yaratıyor demek abartı olmaz sanırım :) Piyasa da yeni baskısını bulmak biraz zor olabilir, ama pdf olarak da bulup inceleyebilirsiniz. Eserin yazarı da akıcı ve sade bir dil kullanarak bizi rahatlatmış.
İçimizdeki Balık
İçimizdeki BalıkNeil Shubin · NTV Yayınları · 2015214 okunma
260 syf.
9/10 puan verdi
ah bilim sen nelere kadirsin
çok net hatırlıyorum bu kitabı ilk okumak isteğim zaman bulmam baya zor oldu,malum içeriği yüzünden sanırım türkiyede satımı artık yapılmıyor ben de bu kitabı o zaman diliminde keşfetmiş ve almak istemiştim bir şekilde aldım ve gerçekten en aptalına bile en iyi şekilde evrimsel sürecimizi ve geçmişimizi anlatan bir kitap bu kitap gerçekten insanın aklındaki bu konu hakkındaki şüphelerini siliyor lakin yeni soru işaretleri oluşturuyor ama bunlar sizi araştırma ve sorgulamaya iten faydalı soru işaretleri oluyor
İçimizdeki Balık
İçimizdeki BalıkNeil Shubin · NTV Yayınları · 2015214 okunma
'Bakmayı bilenler için vücudumuz bir zaman kapsülüdür. Açıldığında gezegenimizin tarihinden önemli anlara dair, okyanuslarda, nehirlerde ve ormanlarda geçmiş uzun bir maziye dair işaretlerle dolu olduğu görülür. Kadim zamanlardaki atmosfer değişiklikleri, hücrelerimizin doku oluşturmak için işbirliği yapmasını sağlayan moleküllerin yapısına yansımıştır. Kadim nehirlerin çevresel koşulları, uzuvlarımızın temel anatomisini şekillendirmiştir. Renkli görüş kabiliyetimiz ve koku duyumuz kadim ormanlardaki ve ovalardaki yaşam tarafından ortaya çıkarılmıştır.' (Neil Shubin)
Tarihöncesi geçmişimize ait bu olgular, insanoğlunun, diğer canlılar arasında özel ve benzersiz bir yeri olmadığı anlamına mı geliyor? Tabu ki hayır. Aslında insanın kökenlerine dair bir şey­ ler bilmekle, sadece varlığımızın olağanüstülüğünü pekiştirmiş oluruz. Tüm bu sıradışı yeteneklerimiz, tarihöncesi balıkta ve diğer yaratıklarda ortaya çıkıp evrimleşen temel öğelerden doğ­ muş, ortak öğelerden benzersiz bir yapı ortaya çıkmıştır. Bizler, canlılar âlemindeki diğer yaratıklardan ayrı değiliz; kemikleri­ mize, hatta birazdan göreceğimiz gibi genlerimize kadar bu âle­min bir parçasıyız.
574 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.