Eşcinsellerin yaşadığı acıları paylaşınca bize ''eşcinsel misiniz?'' diye soruyorsunuz. Hayır, değiliz; ama bu cinsel kimliği yüzünden ezilenlere, yok sayılanlara el uzatmayacağız anlamına gelmez. Kobane'yi paylaştığımızda ''Kürt müsünüz?'' diye kızıyorsunuz. Kusura bakmayın ama kadınlar köle pazarlarında satılırken, çocuklar mayınlar arasında, sürekli travmalarla büyürken, birçoğu küçük yaşta yetim kalırken,ırk kavramına bakmıyoruz. Çin'deki Uygur Türklerini paylaşınca, ''Türk müsünüz?'' diye sinirleniyorsunuz.Küçücük çocuklar zalim Çin hükümeti tarafından her gün dayak yerken, Türk müyüz acaba diye, kaygılarımız olmuyor. Alevilerin ezilmesine karşı çıktığımızda ''Alevi misiniz?'' diye öfkeleniyorsunuz.İnançları yüzünden hor görülen Alevileri paylaşmak için Alevi olmamıza gerek yok diye düşünüyoruz. Kadın-Erkek eşitliğini savununca ''Feminist misiniz?'' diye dalga geçiyorsunuz.Hayır, her bireyin eşit olduğunu, herkesin adil şartlarda yaşaması gerektiğine inanıyoruz. Biz ne paylaşsak, siz ön yargılarınızla bizi kalıplara sokuyorsunuz. Sizi ve ruhunuzu esir almış tüm kutsallarınızı reddediyoruz. Biz sadece insanız ve dünyanın herkesi severek güzelleşeceğine inanıyoruz. Öfkemiz bizi esir alamıyor. İstediğiniz kadar şikayet edin, küfredin; gülüp geçiyoruz. NEJAT İŞLER
Geri112
121 öğeden 121 ile 121 arasındakiler gösteriliyor.